HERKESE MUTLU VE HUZURLU, BARIŞLA ÖRÜLÜ, SAĞLIK DOLU BİR YIL DİLİYORUM. HAYALLERİNİZİN GERÇEKLEŞMESİ UMUDUYLA..
“Seni burada, bu kadar yakınımızda bulacağımız aklımın ucundan bile geçmezdi!”
Gölge – Ruh beni otelin personel kapısına doğru götürürken kucağına almıştı. Başıma aldığım darbe yüzünden hâlâ gözümde yıldızlar uçuşuyordu, hareketlerimde gözlü görülür ölçüde bir yavaşlık söz konusuydu ve bu sebepten dolayı da ona karşı koyacak gücüm yoktu. Kaldı ki, ne yaparsam yapayım, beni saçlarımdan tutup sürükleme pahasına da olsa buradan götüreceğinden adım kadar emindim.
“Senin ayak takımı endişelense iyi olur, çünkü seni buraya getirerek nasıl bir işe imza attıklarını çok yakında öğrenecekler.”
Bir – iki kez kollarımı kaldırıp göğsünü yumruklamak istedim, fakat bu girişimimi çabuk davranarak, ellerimi tutup bükerek engelledi. Canım çok yanmıştı, hissettiğim acı nedeniyle gözlerim dolmaya başladı.
Çamaşırhanenin olduğu bölüme geldiğimizde, yine eskisi gibi, yani bir insan gibi görünmeye başlamıştı. Sanayi tipi çamaşır makinelerinin etrafında turlayan bir düzine kadar ruh, bizi gördükleri anda hazır ola geçtiler.
“Çocuklar,” beni ayaklarımın üzerine bırakan Gölge – Ruh, doğrulmamı beklemeden bir kolunu yeniden boynuma dolayıp kendisine esir etti. “Nihayet aradığımız kişiyi bulduk.”
Diğerleri gözlerinde hiç de hayra alâmet olmayan bir ışıltıyla bana baktılar. İyiden iyiye korkmaya başlamıştım.
“Aracınız hazır efendim. Eğer siz de uygun görürseniz hemen yola çıkalım.”
“Tamam. Burada daha fazla vakit harcamak istemiyorum. Bir an evvel gidelim.”
Sırtıma yerleştirdiği parmaklarıyla beni iterek çıkışa doğru yönlendirdi. Olabildiğince ayak diremeye çalışıyordum şimdi, zira yukarı katlardan yankılanan sesler artmıştı.
Dewrionların beni aradığını bir şekilde biliyordum. Zaten beni kaçırmak üzere olduklarını Chas görmüştü ve onun durmayacağından emindim.
Genç Dewrion’un hiddet dolu yüzünü hatırladığımda, içinde bulunduğum berbat duruma rağmen bedenimde bir umut filizlendi. Peşimi bırakmayacaktı. Chas gösterdiğinden çok daha duyarlı bir insandı ve onunla tanışmamız çok fazla geçmiş bir zamana dayanmasa da, yine de aramızda bir bağ oluşmuştu.
Önemsediği birinden asla vazgeçmezdi…
Ama tüm bu fikirler bana garip bir zevk verirken bile, aynı anda hüzünlendim. Çünkü Chas kafasına koyduğunu yaparken belki de kendisi de zarar görecekti.
Benim yüzümden…
O küçücük mutluluk kırıntıları da gerçeğin soğuk esintisiyle birlikte hiçliğe karıştı yüreğimde.
Kimsenin, özellikle de bir süredir birlikte yaşadığım Dewrionların başına gelecek bir kötülüğe sebep olmak istemiyordum.
Bir ileri, bir geri adımlarımdan sıkılan Gölge – Ruh, sabırsızca iç çekip, kaba bir hareketle bileğimden tuttu.
“Çocuk gibi davranmayı kes de yürü.
Şunu aklına sok. Artık bizden kurtuluşun yok Cathleen. Sakın boş hayallere kapılayım deme.
Gecikmiş bir işti seni bulmak. Yıllar önce yapılması gerekiyordu.
Fakat Andrew seni köşe bucak saklamanın bir yolunu buldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VÂRİS : GÖLGE - RUH SERİSİ - Birinci Kitap
Fantasía▪︎@WattpadScifiTR'nin "Düşsel Fantastik Anlatımıyla Sınırları Zorlayanlar" listesinde! ▪︎ @WattpadFantasyTR'nin "Mitoloji ve Efsaneler Diyarı" ve "Soluksuz Diyarlardan Kopup Gelenler" listesinde! ◇◇◇ İnsanlığın tar...