84. BÖLÜM

2.8K 350 16
                                    

Regent’s Park’taki durum; tam anlamıyla felâketti. Parka Hanover Kapısı’ndan giriş yapmıştık ve aynı ismi taşıyan Hanover Köprüsü’nden geçip spor sahalarına vardığımızda, kriket sahasının dört bir yana fırlatılıp atılmış gibi, insanlarla dolu olduğunu gördük.

Akciğerlerimde ciddi bir yanmaya sebep olan, benden hiç beklenmeyecek bir hızla koşmaya başladım. Babam, Nia, Chas, Daniel ve Gölge Ordusu’nun yanımda yer alan neferleri de hemen arkamdan geliyorlardı, vaziyetin ne olduğunu anladıklarında, Chas hiç çekinmeden hayli müstehcen bir küfür savurdu. Sadece bir saniyeliğine dönüp ona baktığımda, öfkeden gözlerinin uğursuz bir pırıltıyla dolduğuna şahit oldum. Haksız da sayılmazdı hani, onun yerinde kim olsa, aynı tepkiyi verirdi.

Çünkü Gölge – Ruhlar, bu defa hiç olmadığı kadar sınırlarını aşmışlardı.

Beni kaçırıp Arkhael’le buluşturmadan önce düzenledikleri kutlamada bile bu kadar aşırıya kaçmamışlardı. Belki biraz gövde gösterisinde bulunmuşlardı ama kesinlikle şu an gözlerimin gördüğü manzaraya benzer bir durum ortaya çıkmamıştı.

İnsanlara yaklaştığım sırada, yavaşlayıp bana en yakın olanının başında diz çöktüm. Adamın dudakları çarpık duruyordu, gözleri bomboş, yıldızsız gökyüzüne çevrilmişti. Onu incitmemeye özen göstererek başını kucağıma doğru çektiğimde belli belirsiz inledi, ellerini nereye değeceğini umursamadan havaya doğru kaldırıp sallamaya başladı. Son anda başımın yan tarafına yumruk yemekten kurtulup ellerini kendi avuçlarımın içine aldım, hâlen direnmeye çalışsa da, hareketleri bana kıyasla fazla cılız ve güçsüzdü.

“Sakin olun lütfen,” diye fısıldadım. Adam ancak bunu beş-altı kez dile getirmemden sonra omuzlarını gevşetti ve pelteye dönüşmüş bedenini gevşetip kucağıma yığılıp kaldı. “Size zarar vermeye gelmedim. Aksine, yardım etmeye çalışıyorum,” başımı kaldırıp gözlerimle babamı buldum ve ben daha bir şey söyleyemeden o ne demek istediğimi anladı, çabucak yanıma gelip adamın bacaklarından tuttu, Dan de bize katılınca üçümüz birlikte onu biraz daha tenha olan bir noktaya taşıdık.

Geri döndüğümüzde, Nia ve Chas’in de bizimkine benzer bir işe giriştiklerini gördük. Soluk soluğa kalmama rağmen adımlarımı hızlandırıp onlara yetiştim, Chas’in yanında, gözleri kapanmış olan kadının bir kolunu kendi boynuma doladım ve az önceki adamı bıraktığımız yere doğru yöneldik.

“Neredeler?” dedi Chas her an patlamak üzere olduğunun sinyallerini veren bir ses tonuyla. “O lanet olasıcalar neredeler? Bunca insanı bu hâle getirdikten sonra kuyruklarını kıstırıp kaçtılar mı yoksa?”

“Bir fikrim yok,” desem de aniden tenimde dalgalanmalar oluşmaya başlamıştı. Sanki bir tür uyarı niteliğindeydi. “Belki de dediğin gibi çekip gitmişlerdir.”

Chas neşeden yoksun bir kahkaha attı.

“Tam da onlara yaraşır bir hareket,” daha sonra omzunun gerisinden bir yerlere baktı. Bakışlarını takip ettiğimde, hiçbir işe bulaşmadan öylece duran askerleri gördüm. “İtaatkâr oyuncaklarını devreye sokmayacak mısın? Herhâlde onları bütün gece bizi izlesinler diye buraya getirmedik, öyle değil mi Cathie?”

Ucunda bariz bir dokundurmanın olduğu sözlerinin ardından kaşlarımı çattım. Kızmakta haklıydı ama öfkesini neden benim üzerime kusmaya kalkışıyordu ki? Aynı tarafta olduğumuzu unutmuş muydu?

“Chas, nefes al ve kendine gel,” diye uyardım onu. “Ben de şu şahit olduğumuz şeyden memnun değilim, fakat bunu senin gibi içimizden birine bağlayıp hıncımı ondan çıkarmıyorum.

Biz seninle aynı safta yer alıyoruz, bunu biliyorsun değil mi?”

Kadını nazikçe adamın yanına bıraktığımızda bana yandan, ters bir bakış attı. Hiç uygun bir vakit değildi, fakat kızgınken bile inanılmaz göz alıcı göründüğünü düşünüyordum. Sadece bir anlığına, ona olan kırgınlığımı bir kenara atıp doya doya kendisini izlemek istedim. İnsanın sahip olamayacağını bildiği şeylere duyduğu özlem öyle yürek parçalayıcı bir histi ki, sanki kalbimin etrafı dikenli tellerle sarılmıştı da ben onu her gördüğümde bu dikenlere çarpıp kanatıyormuşum gibi bir duyguya teslim oluyordum.

VÂRİS : GÖLGE - RUH SERİSİ - Birinci KitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin