//BÖLÜM 19//

21.6K 584 168
                                    

//Ömer'den//

Bunu dememle hızla zıpladı yataktan. Heyecanla bana baktı.

"Geyçekten geycek mi?"

"Evet paşam gelecek. Hadi kahvaltıya." Banyoya girdi. Oradan çıktıktan sonra beraber kahvaltıya indik. Heyecanı görülmeye değerdi. Defne onun için çok değerliydi. Zaten Umut'un Defne de olan yerinden hiç bahsetmiyorum bile.

Onları ayırmak istememiştim aslında. Ama Defneye olan öfkem öylesine büyüktü ki kendimi dizginleyemedim. Geçen hafta intihar etmeye çalıştığını öğrendiğim de çok korkmuştum. Ona ne yaparsam yapayım gitmesine izin vermeyecektim. Seviyordum be ne yaparsam yapayım onu çok seviyordum. Şimdi biliyorum madem seviyorsun neden bunları yaptın diyorsunuz. Açıklayayım... Defnenin benden korkması lazımdı çünkü giderdi. Eline geçen her fırsatta benden kaçması an meselesiydi. Buna dayanamazdım hayatımda ki en değerlilerimi kaybetmeye dayanamazdım. Hepsi benden nefret etmesi için değil korkması içindi. Gitmeye cesaret etmemesi içindi. Ama artık bitti.

Odayı yeniden dekore ettirdim. Önceden olan bütün her şeyi kaldırdım. Onun bir imzasıyla Umut da kendisi de bir İplikçi olacaktı. Defne benim karım olacaktı.

Kahvaltıdan sonra Umut bahçeye çıktı. Bende çalışma odasına girdim. Adamlarıma ona dikkat etmelerini söylemiştim. Her ne kadar şirkete gitmesem de bu çizimleri Sinan'a yolluyordum.

Akşama doğru kapı çaldı. Kafamı kaldırdığımda Umut bana bakıyordu.

"Umut bir şey mi oldu babacım?"


"Sıkıydım." Gülümsedim. Sandalyemi geri çektim.


"Sen gel benim kucağıma."

Onu kucağıma alıp saçlarına bir öpücük bıraktım. O da bitirdiğim çizimlerime bakıyordu.

"Baba ya bunyayı nasıy çiziyoysun?"


"Sen bir büyü benden daha iyi çizeceksin."


"Biymem zoy gibi."


"Gel deneyelim."

Yeni bir kağıt çıkardım ve bir kalem seçtirdim Umut'a. Seçtiği kalemi tutunca bende ellerimi onun ellerinin üstüne koydum ve çizmeye başladık.

Çizim bittiğinde Umut hayranlıkla bakıyordu.

"Çok güzey oydu. Afeyin bize."

Ona gülerken içeri hizmetçi girdi. Hemen eski ciddiyetime döndüm.

"Bir şey mi var?"


"Şey efendim masa hazır diyecektim."


"Tamam geliyoruz."

Oğlumu kucağıma aldım ve beraber masaya geçtik. Onu oturttuktan sonra kendim de oturdum. Yemekten sonra Umut yatağına gitti. Erkenden uyumak istediğini söyledi. Üzerini örterken bana döndü.

"Baba annem yayın geyecek dimi?"


"Evet oğlum annen sabah uyandığında yanında olacak."


"Tamam." Işığı örtüp odadan çıktım.

//Defne'den//

Ömer 1 haftadır bana zarar vermeden durabilmişti. Odada artık hiçbir ses yoktu. Biraz olsun kendime gelmiştim bu durum yüzünden. Ama yine de tereddüt ediyorum. Ömer'di bu. Artık aklında neler varsa. Yemeğimi yedikten sonra korumalar içeri girdi. Beni kaldırıp Ömer'in odasına doğru götürdüler. Neler olduğunu anlamasam da sesimi çıkarmadım. Odadan içeri girdiğimiz de eskisi gibi olmadığını fark ettim. Her şey değişmişti.

KARANLIĞIN DEFNESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin