//Defne'den//
Elimdeki kahvelerden bir tanesini Ömerin önüne bıraktıktan sonra gülümseyerek yanına oturdum. "Epey yorulmuş çocuklar. Soluksuz uyuyor üçü de." Bu sözlerimin ardından bir kolunu belime sararak beni göğsüne uzandırdı.
"Biz de mi odamıza çıksak artık?" Çenemi göğsüne yaslayıp yüzüne baktım.
"Film izleriz diye düşünmüştüm." Saçlarımda olan tokayı nazikçe alarak ellerini saçlarımın arasına daldırdı.
"Yarına ertelesek olmuyor mu bu film işini?" Eli boynumda gezinmeye devam ederken gözlerimin içine öylesine derin bakıyordu ki şimdiden etkisine girmiştim bile. Vücudumun çeşitli yerlerinde hissettiğim sızılar onu daha çok istememe sebep oluyordu. Derin bir nefes alıp elini tuttum.
"Şöyle bakma." Gözlerimi gözlerinden çektiğimde kalbim hala deli gibi atıyordu. Aradan yıllar geçmesine rağmen böyle bir bakışıyla eriyordum işte. Elbette o da bunu fark etti. Yüzüne çapkın bir gülümseme yerleştirerek gözlerimin içine bakmamı sağladı.
"Neden?" Cevabını çok iyi biliyordu aslında.
"Ömer." Dudaklarımdan isminin dökülmesiyle beraber derin bir nefes aldı. Ben daha ne olduğunu bile anlayamadan beni kucaklayıp merdivenlere doğru yürümeye başladı. "Film izlemek istiyordum seninle. Uzun zamandır böyle keyif yapmamıştık." Söylenmelerim onu gram etkilemezken alnımdan öptü.
"Güzelim, sen hiç merak etme yarın istediğin kadar film izleriz. Ama bu gece bana izin ver." Ömerin sözlerinden sonra ellerimle sakallarını okşadım.
"İyi madem. Bu gecelik erteleyelim." Yatak odasına girdiğimizde beni yatağa uzandırdı direkt olarak. Elleri vücudumda dolanırken üstüme yerleşti.
"Seni çok özledim." Boynumda olan kafası yüzünden sesi boğuk çıkmıştı. Ensesindeki saçları sevdim. Bir süredir kestirmediğinden dolayı hafif uzamıştı. İyice elime geliyorlardı.
"Yarın saçlarını mı kessek?" Başını boynumdan kaldırıp yüzüme baktı.
"Sence?"
"Keselim. Uzamış çünkü saçların." Sözlerim bittiğinde eliyle belimi sıkıca kavradı.
"Tamam o zaman." Böyle uysal davranması hoşuma gitmişti elbet.
"Zaman geçtikçe iyice hanımcı olduğunun farkındasın değil mi?" Gülerek söylediğim bu sözlerin ardından kaşlarını kaldırıp yüzüme baktı.
"Hanımcı?" Gözlerimi kırparak onu onayladım.
"Aynen." Elini üzerimdeki yarım bluza attı. Tek hamlede ikiye ayırdığında kaşlarımı kaldırdım. O ise kendinden emin bir gülümsemeyle yüzüme bakıyordu.
"Otoriteyi elimde tutmayı severim. Her konuda."
"Her konuda demeyelim bence biz ona. Evde kimin sözünün geçtiği açık."
"Öyle mi?"
"Kesinlikle." Bileklerimi sıkıca kavrayıp yatağın üzerinde tuttu. Tüm gücünü kullanıyordu neredeyse ve ben bileklerimi oynatamıyordum bile. Ömer bu halime gülümseyerek bakıp bana yaklaştı ve sıcacık nefesini dudaklarıma üfleyerek konuştu.
"Bu gece evde kimin sözünün geçtiğini sana çok güzel göstereceğim ben. Merak etme." diyerek dudaklarımdan öptü. Bu sözlerimin altında kalmamakla beraber gecenin sonunda tüm söylediklerimi bana yutturacaktı bundan emindim.
•••
"Bu evde kimin sözünün geçtiğini anladın mı güzelim?" Yavaş ve imalı şekilde söylediği bu cümleyi tam olarak anlayamayacak hale getirmişti resmen beni. Derin bir nefes alıp tırnaklarımı sırtına geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN DEFNESİ
Fiksi Penggemar"Tebrikler Defne Hanım,hamilesiniz." Dünyamı başıma yıkan bu cümle... Karnımda o herifin bir parçasını taşıyordum... Peki şimdi ne yapacaktım?