//Yazar'dan//
Ömer karşısında gördüğü bu manzara ile Defnenin Fikret zamanında ne hissettiğini anladı. Kıskançlık ne çekilmez bir duyguydu. Defne ne de çok üzülmüştü. Şimdi anlıyordu artık hisleri iyice oturmuştu.
Umut ise babasının suratına bakınca ne olduğunu anlıyordu. Bu adam da nereden çıkmıştı ne güzel ailesini bir araya toplamıştı. Gereksiz gibi her yerden geliyordu.
Umut babasının elinden tuttu ve onu annesine doğru ilerletti. Defne Umut ve Ömer'in kendisine doğru geldiğini görünce gülümsedi. Ege de Ömer'e doğru döndü defne dönünce. Suratı asılmıştı onları görünce.
Umut ise Defnenin yanına geldi. Karşınızda duran adamı umursamadı.
"Anne hadi gidelim babam şekerimi aldı.""Tamam annecim."
Umut doktora doğru döndü. Bilmiş bir üslupla konuştu. Birazda sinir vardı sözlerinde.
"Sen neden hastane de değilsin? Millet ölsün sen burada gez. Seni şikayet edeceğim."
Defne umutu omuzlarından tuttu.
"Annecim ne diyorsun?""Haklı değil miyim anne baksana bu dışarıda gezmek için mi okumuş?"
"Hayır umut birkaç saat iznim vardı çıktım sadece."
"O zaman gez etrafta ama annemin değil başkalarının etrafında."
Defne gözlerini büyütmüş umutun dediklerine bakıyordu. Oğlu neler diyordu öyle?
Doktor biraz bozulmuş olsa da belli etmeden veda etti onlara ve oradan ayrıldı. Ömer ise oğlunun elinden tutup gezdirmeye devam etti. Bu olaya sesini çıkarmamıştı gerçi konuşmaya da hakkı yoktu. Sonuçta defne kendisi söylemişti onu istemediğini. Ne trip atmaya ne de sinirlenmeye hakkı vardı.
Akşama doğru eve gelmişlerdi. Umut odasına çıkmış defne ile Ömer de aşağıda oturuyorlardı. Defne Ömer'e bakarken Ömer de telefonu ile uğraşıyordu.
Ömer Ege'den sonra defneyle pek iletişim kurmamıştı. Kızgın değildi sadece kalbi acımıştı bugün. Karısını bir başkasıyla konuşurken görmek bile acı vermişti ona. Çünkü o karısıyla konuşamıyordu bile. Bazen sırf onun sesini duymak için kavga ediyordu karısıyla. Sırf o sesini duymak için sinirlendikçe çatılan kaşlarını koyulaşan gözlerini. Daha bunun gibi çok şeyi.Evet sırf Defnenin sesini duyabilmek için onunla kavga ediyordu. Ama artık yorulmuştu. Telefonundan kafasını kaldırdığında ona bakan bal gözlere denk gelmişti.
"Bir sıkıntı mı var?"
"Hayır yok."
Ömer olumlu anlamda kafasını sallayıp tekrar önüne döndü. Defne bozulmuştu neden üstelememişti ki. Normalde olsa konuşurlardı. Bugüne mi bozulmuştu acaba?
Defne kafasında bu sorularla yukarı çıktı. Üzerine geceliği giydi ve yattı. Bir süre sonra kapı açıldı ve içeri Ömer girdi. Defne gözlerini kapatmıştı. Ömer Defnenin yanına geldi. Onun hizasında çöktü. Ellerini karısının saçlarına getirip okşadı."Belki de cezanın en büyüğüydü seni görüpte dokunamamak öpememek hissedememek Canım çok yanıyor sevgilim hem de çok."
Sonra duşa girdi. Defne gözlerini açtı ve dolu gözlerle Ömer'e baktı. Çoktan banyoya girmişti.
"Özür dilerim sevgilim. Ama çok korkuyorum. Bu korkuyu yenene kadar da düzelmeyeceğim."
Defne yeniden gözlerini kapattı. Bir süre sonra beline sarılan güçlü kolları hissetti. Gerçekten de çok sıkı sarmıştı Ömer onu. İkisi de o şekilde uykuya daldılar.
Sabah defne uyandığında hala aynı pozisyonda uyuyorlardı. Defne hiç olmadığı kadar rahattı burada. Ama kalbi bu durumdan memnun değildi. O yüzden ayağa kalktı. Banyoya girdi ve yüzüne su çarptı. Ardından güzel bir duş aldı.
Çıktığında beyaz bir elbise giymişti ama fermuarını çekememişti. Aynanın karşısına geçti ve çekmeye çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN DEFNESİ
Fanfic"Tebrikler Defne Hanım,hamilesiniz." Dünyamı başıma yıkan bu cümle... Karnımda o herifin bir parçasını taşıyordum... Peki şimdi ne yapacaktım?