//BÖLÜM 60//

8K 255 106
                                    

//Yazar'dan//

Defne ayağa kalktı ve yavaş adımlarla kapıya yöneldi. Hazır değildi, ailesiyle yüzleşmeye hazır değildi. Titreyen elini kapının koluna yerleştirip açtı.

Karşısındaki kızıl saçlı kadın ona hiç yabancı gelmemişti. Annesini daha önce görmemesine rağmen bunun annesi olduğuna yemin edebilirdi.

Küçüklüğünden beri özlem duyduğu annesi...
Kokusuna hasret olduğu annesi...
Duvarların üstüne ismini kazıdığı annesi...
En önemlisi de onu bırakmasına rağmen her daim kalbinin bir yerlerinde yer kaplayan annesi...

Ömer ise Defnenin bu hallerine bir anlam verememişti. Bu yüzden o da Defnenin peşinden kapıya yöneldi. Dışarıdaki kadına baktığında Defneye ne kadar çok benzediğini fark etmişti. Kafasını Defneye çevirdiğinde hiç hareket etmeden dolu gözlerle kadına bakıyordu.

"D-Defne..." Sessizliği tamamen bozan kadının soluk sesi tüm benliğini sarsmıştı Defnenin. Birkaç kez ağzını açmaya çalıştı. Yapamıyordu! Karşısındaki kadının annesi olduğunu kabullenmek istemiyordu.

"S-Sen?"

"Evet defne. Ben. Annen." dedi heyecanla. Kızına baktığında kocaman olmuştu. Bıraktığı o kundaktaki bebek serpilip büyümüş dünyalar güzeli bir kadın olmuştu. Kızının vereceği tepkiden korkuyordu. Onu istememesinden korkuyordu.

"Hayır... Hayır, hayır. Sen annem olamazsın. Öldü ki benim annem. Yaşamıyor ki o. Hayır hayır hayır gerçek değil yalan! Kandırma beni tamam mı?! Git!" Öfkeyle haykırmıştı defne. Kabullenmek istemiyordu. O kadının annesi olduğunu bilmek istemiyordu.

"Defne..."

"Sus! Alma adımı ağzına. Sen... Sen hangi yüzle çıkabildin ki karşıma he! Ya sen benim karşıma hangi cesaretle çıktın?" Karşısındaki kadın dolu gözleriyle Defneye bakarken Ömer Defnenin koluna dokundu. Defne gözlerini zorda olsa karşısındaki kadından çekip Ömer'e döndü.

"Meleğim, biraz sakin ol. Lütfen!" dediğinde, defne kocasının sözlerini dinleyip derin bir nefes aldı. Ardından karşısındaki kadına baktı.

"İçeri gel!"

•••

Defne ve Ömer çift kişilik koltukta otururken kadın da hemen karşılarında oturuyordu. Umutu odaya göndermişlerdi.

"Defne, kızım..."

"Sakın, sakın bana kızım deme! Yetimhaneye bırakıp arkana bile bakmadan kaçtığın bir kez olsun gelip görmediğin biri nereden kızın oluyor senin!" Kadın gözleri dolu bir şekilde Defneye bakıyordu.

"Biliyorum seni oraya bırakmamın hiçbir mantıklı sebebi olamaz. Ama ben mecburdum. Sana bakamazdım defne, olmazdı."

"Neden ya? Söylesen çok iğrenç bir bebek miydin? Sevilemez miydim ben? Söylesene neden bıraktın beni oraya. Hiç mi korkmadın ya ölürüm, başıma bir şey gelir diye hiç mi korkmadın? Ben bu kadar değersiz miyim senin gözünde?!"

"Asla defne. Dinle ne olur." Defne 'anlat' dercesine baktı karşısındaki kadına. Bakışlarıyla onu aşağılıyordu ve tüm nefretini anlatmaya çalışıyordu.

Kadın derin bir nefes çekti içine. "Babanla biz kuzendik." dedi bakışlarını önüne çekerken. Bu durumdan utandığı apaçık ortadaydı. "İlişkimizi bilen kimse yoktu. Ama bir gün amcam bu durumu fark etmiş." Kadın gözlerini yerden kaldırdı ve yeniden Defneye baktı. "Babana evlenmesi için bir kadın getirdi. Başta reddetti ama o da fazla dayanamadı baskılara. Evlendi kadınla." Gözleri dolmuştu anlatırken. "Aradan üç ay geçti. Baban hala benimle ilgileniyordu o kadının yanına bile uğramıyordu. Fark etmesinler diye de ayrı bir eve çıkmışlardı. Sonra ben hamile olduğumu öğrendim. Babana söylediğimde-" deyip sustu. Bir süre Defnenin gözlerine bakıp ardından bakışlarını kaçırdı. "İstemedi. Baba olmak için erken olduğunu söyledi. B-Bende korktum o zaman ve aldırmak istedim bebeği. Ama eğer aldırırsam kendi canımdan olacağımı da söyledi doktor." Bakışlarını yine Defneye çevirdiğinde ona hayal kırıklığıyla baktığını görünce bir kez daha utandı kadın. Elleriyle oynamaya başladığında ağzını da açmıştı. "Sen doğana kadar şehir dışında bir evde kaldım. Babanda arada gelirdi yanıma. Sonra sen doğdun. O kadar güzeldin ki kıyamadım sana. Kucağıma aldığım ilk andan beri vazgeçmek istemedim." Gözyaşlarını elleriyle sildikten sonra devam etti. "Ama sana bakamazdım. Babana senden kurtulacağıma dair söz vermiştim."

KARANLIĞIN DEFNESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin