//BÖLÜM 147//

2.4K 141 37
                                    

//Ömer'den//

"Ya Ömer gülme diyorum artık. Lütfen." Karşımdaki görüntüsü beni kahkahalara boğarken onunda benimle beraber güldüğünü gördükçe elbette söylediği sözleri dikkate alamıyordum.

"Buradan nasıl göründüğünü bir bilsen." Dudaklarını büzüp odada bulunan boy aynasının karşısına geçtiğinde yatak başlığına sırtımı yasladım. Dudaklarımı birbirine bastırıp ona bakmaya devam ederken aynı zamanda bir kere daha baştan aşağı süzdüm onu. Üzerinde Mardin yöresine ait yöresel bir kıyafet vardı.

"Babaannem çok ısrar etti aşkım, kırmak istemedim onu. Hem sen beni beğenmiyor musun yoksa?" 

Ayağa kalktım ve tam onun önüne kadar geldim. Elinde tutmuş olduğunu başlığı alıp saçlarına iliştirdiğimde yüzünü avuçladım.

"Böyle bir şey mümkün olabilir mi güzelim? Sen her halinle büyülüyorsun beni sadece seni daha önce hiç bu şekilde görmediğim için komik geldi."

Alt dudağını sarkıtıp üzerindeki uzun bindallı benzeri elbiseye baktı. Somon rengi olan bu kıyafetin belinde sıkı bir kemer ve yelek şeklinde bir üstü vardı. Başına taktığım başlıktan sonra tam olarak bir Mardin kadınına benzemişti.

"Avluya gitmemiz gerekiyor, ama şimdi ben bu halde nasıl çıkayım dışarı? Şu halime bak." Güldüm.

"Hala çok güzelsin. Değişen hiçbir şey yok Defne. Hadi." Elinden tuttuğumda derin bir nefes aldı. Birlikte odadan çıktık. Dışarı doğru yürürken konağın görevlilerinden birkaçı Defneyi görmüş ve çok güzel olduğunu dile getirmişlerdi.

Avluya geldiğimizde dedesi ve babaannesiyle birlikte anne ve babası da oradaydı. Bu onu biraz germişti farkındaydım. Boğazını temizleyip elimi daha da sıkı kavradı.

Babaannesi bizi fark ettiğinde gözlerini beğeniyle Defnenin üzerinde gezdirdi. "Maşallah torunuma, çok yakışmış güzel kızım." Bu sözlerinden sonra oradaki herkesin bakışları Defneye döndü. O tatlı bir tebessümle birlikte onlara bakarken dedesi de baştan aşağı süzdü kıyafeti.

"Çok güzel görünüyorsun torun hanım. Tam bir Mardin kadını olmuşsun."

"Teşekkür ederim." Boş koltuğa oturduğumuzda Defnenin annesine baktığını fark ettim. Gözlerim ikisi arasında gidip gelirken Melek hanımın da gözlerindeki beğeniyi anlamıştım. Her ne kadar Defne de soğuk durmaya çalışsa da annesinin beğendiğini bilmek hoşuna gidiyordu.

"Anne?" Arkadan gelen sesle beraber alt dudağımı ısırıp yanımıza doğru yaklaşan kızımıza baktım. Defnenin bu haline gülerek bakarken benim kucağıma oturdu. "Aynı babaannem gibi görünüyorsun." dedi elleriyle Defnenin başındaki başlığa dokunurken.

"Almira torunum seni de böyle giydirelim mi?" Bir annesine bir de babaannesine baktı küçüğüm.

"Oluur."

••••••

"Şimdi bu misafirler bizim için mi gelecek Ömer ya?!" Aynanın karşısında saçlarını tararken söylenmeyi de ihmal etmiyordu. Gözlerimi üzerinde gezdirdim. Sabahki o yöresel kıyafeti çıkarıp beyaz renkte belinde kahverengi deri kemeri olan bir elbise giyinmişti. Altında da kemeriyle aynı renkte topuklu ayakkabıları vardı.

"Deden öyle söyledi güzelim, unutmaki sen onun torunusun. Normal seni tanıtmak istemesi." Tarağı elinden bırakıp saçlarını önüne doğru aldı.

KARANLIĞIN DEFNESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin