//BÖLÜM 178//

870 90 7
                                    

//Defne'den//

"Umut seni gördü o şekilde, değil mi?"

Kahvemden bir yudum alarak Ömerin gözlerine bakmayı sürdürdüm. Çocukları yatırmış ve kış bahçesinde oturuyorduk beraber. Dizlerimi Ömerin kucağına doğru uzatmış ve elimdeki kahve fincanının üzerinde gezdiriyordum parmaklarımı.

"Gördü." Onun o halini hatırlayınca yeniden dolmuştu gözlerim. "Çok korktu Ömer, gözlerindeki korkuyu unutamıyorum. Her şeyi bırakmanı istiyor. Biz neden normal aile olamıyoruz diye sordu."

Ömer acıyla kıstı gözlerini. Onun canı da çok yanıyordu biliyordum. "Size berbat bir hayat sundum, kendimden nefret ediyorum." Çaresiz sesini duyunca doğrulup onun kucağına oturdum ve yüzünü avuçlarımın arasına aldım.

"Sen bize mükemmel bir hayat sundun, evet hepimiz bazen isyan ettik yaşadıklarımıza ama ne olursa olsun sen bizi çok mutlu ettin Ömer. Ben, ben senin bu hallerine çok aşığım. Ne olursa olsun bizi korumana, bizi sevmene, bizi karanlığından uzak tutmak istemene."

Yanağını avuç içime bastırarak gözlerini kapattı. "Ama tutamadım, baksana çocuklar daha bu yaşta neler yaşadılar."

"Onlar çok güçlüler Ömer, her şeye rağmen güçlüler. O yüzden yapma böyle. Ben inanıyorum. Biz çok mutlu olacağız. Yeni bir başlangıç hepimize iyi gelecek."

Ömer avuç içimi öptü. "Masadakilere söz hakkı tanımak istiyordum başta ama bunu hak etmiyorlar Defne. Kararımı verdim. Yarın yapılacak olan toplantıda yerimi tamamen Ateşe devredeceğim. Her şey bitecek artık. Sadece biz olacağız bundan sonra. İstanbul'da bırakacağız kötü anılarımızı."

Sözleri istemsizce heyecanlandırmıştı beni. Ama bir yanım elbette yine korkuyordu. Bugün yaşadıklarımdan sonra yeni bir hayata başlamanın bize bir tepsiyle sunulacağını düşünmüyordum elbette. Asla rahat vermeyeceklerdi. Düşüncelerimden Ömer'e de bahsettim.

"Bizi kendi halimize bırakmayacaklar Ömer, üstelik bu işlerden çekildiğinde korumalar da bizimle olmayacak ve saldırıya açık hale geleceğiz."

Bir eli saçlarımı severken eğilip alnımdan öpmüştü. "Merak etme güzelim, ben her şeyi düşündüm. Düşünmeye de devam edeceğim. Tüm tedbirler alınacak ve hiçbir şey bizim için bir sorun teşkil etmeyecek." Dudaklarını alnıma bastırarak uzun uzun öptü. "Biz istanbuldan ayrıldığımızda herkes bizi hafızasından silmiş olacak ve yeni hayatımızda da geçmişimizden kimse olmayacak. İstediğimiz gibi normal bir hayat süreceğiz."

Başımı boynuna gömerek oraya bir öpücük kondurdum. Ömer de biraz daha sıkı sardı beni, biliyordum her şeye rağmen sözünü tutacaktı. Bize bambaşka bir hayat verecekti. Ona şüphesiz güveniyordum.

Ömer'le bir süre daha oturduk orada, saatin ilerlemesiyle beraber beni kucağından indirmeden ayaklandı ve yatak odasına doğru getirdi. Zaten epey yorgundum, yatağa uzanır uzanmaz derin bir uykuya dalmıştım.

Ertesi gün yüzümde hissettiğim dokunuşlarla beraber yavaşça bilincim açılmış, ne olduğunu anlamak istercesine gözlerimi de aralamıştım hemen ardından. Bakışlarım hemen yanımda uzanmış ve gülümseyerek beni izleyen Ömeri bulduğunda boğuk çıkan sesimle konuştum.

"Günaydın aşkım." Eliyle yanağımı okşarken dudaklarıma bir öpücük kondurdu.

"Günaydın sevgilim."

Yataktan doğruluğumda saçlarımı geriye doğru attırıp etrafıma baktım. Hafif bir rüzgar geliyordu terastan. Gülümsedim. Ömer ise çok zaman kaybetmeden omzuma bastırmıştı dudaklarını.

KARANLIĞIN DEFNESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin