//Defne'den//
"Her defasında böyle heyecanlanman çok hoşuma gidiyor."
Kaşlarımı kaldırıp Ömerin göğsünden çekildim ve gözlerine baktım. "Ne zaman?"
"Sevişirken." dedi saçlarımı okşamaya başladığında. "Sana her dokunduğumda sanki o ilk seviştiğimiz gece dokunduğum kız oluyorsun. Ne kadar ateşli olsan da, ne kadar tecrübeli davransan da sanki altımda yatan kişi 18 yaşındaki o masum kız."
Bu itirafıyla beraber göğsüne bir öpücük kondurdum. "Bu durum hoşuna gidiyor mu? Yoksa şikayetçi misin?" Ömer başını iki yana salladı.
"Şikayetçi olur muyum sence? Gözlerine her baktığımda bir kez daha yenileniyor heyecanım. Sana ilk kez dokunuyor gibi oluyorum. Bu inanılmaz bir duygu."
Yatakta yüzüstü bir hale gelip dirseklerimi yatağa dayadım ve çenemi avuç içime yasladım. "İlk seviştiğimiz geceyi hala hatırlıyor musun?"
Ömer gülümseyip bir kolunu başının altına yerleştirdi. "Aklımdan hiç çıkmıyor ki." Derin bir nefes alarak konuşmayı sürdürdü. "Canını yakmaktan deli gibi korkuyordum. Bir yanım sana muhtaçken diğer yanım ise tereddütteydi. Eğer canını yakarsam benden gitmenden korkuyordum. Beni istememenden." Sanki o anları tekrar yaşıyormuş gibiydi. Gözlerini benim gözlerimden ayırmazken sözlerine devam etti. "Tüm bunları göz ardı etmesem de sana dokunmama engel olamadı hiçbir düşüncem. Çünkü uzun zamandır bunun hayalini kuruyordum. Sana dokunurken yaşadığım o zevk beni dünyadan soyutladı. Kendimi bambaşka hissettim. Yeniden doğmuş gibiydim."
"İkimiz için de ilkti Ömer. Biz o gece gerçekten yeniden doğduk."
"Biliyorum." Ellerini saçlarıma attı. "İşte ben sana her dokunduğumda o geceki o masum kızı görüyorum Defne. Her defasında yeniden doğuyorum." Ona hayranlıkla bakarken yaklaşıp dudaklarından öptüm. Ömer bir kolunu beline sararken hiç beklemeyip karşılık verdi bana.
Ayrıldığımızda ise sakallarını sevdim. "O masum kızı sen büyüttün. Dişli bir kadın yaptın."
Boynumu okşadı. "Evet, o masum kız büyüdü. Güçlü bir kadın oldu. Ama ben bu güzel gözlere baktığımda hala 18 yaşındaki o güzel kızı görüyorum. Ve tekrar tekrar o toy oğlan halime bürünüyorum."
Alt dudağımı ısırdım. "O zamanki gibi değilsin ama artık. Bana dokunurken ne kadar yavaştın, her hamlenden sonra özürler diliyordun. Şimdi aksine beni inletiyor olmak hoşuna gidiyor." Yüzünde arsız bir gülüş oluştu.
"Eee olacak o kadar. Sonuçta sadece sen değil ben de büyüdüm güzelim. Asıl eğlencenin altımda attığın çığlıklar olduğunu çoktan öğrendim." Omzuna vurdum.
"Pislik." Gülmeye devam ederken ben de sırıttım. Ardından başımı boynuna gömerek gözlerimi kapatmıştım.
Ertesi gün derin bir nefes alarak gözlerimi araladığımda hala Ömerin göğsünde yattığımı gördüm. Bu elbet hoşuma gitmişti. Hafif doğrulup onun yüzüne baktım. Derin bir uykudaydı. Onu uyandırmamaya dikkat ederek dudaklarından öptüm. Sonrasında yataktan çıkarak banyoya geçmiştim.
Yaklaşık bir saatin ardından hazırlanıp alt kata indim. Duş almak beni rahatlatmıştı gerçekten. Henüz çocuklar da uyanmamışlardı. Bu yüzden bahçeye çıktım. Çiçeklerle ilgilenmek istiyordum. Yüzüme çarpan ılık bir rüzgar eşliğinde geldim çiçeklerin olduğu kısma. Onları suladıktan sonra bakımlarını da yapmayı ihmal etmedim.
"Defne, günaydın." Arkamdan gelen sesle beraber doğruldum ve o tarafa baktım.
"Atakan, sana da günaydın." Elimdeki eldivenleri çıkardım. O da yürüyüşe çıkmış olmalıydı. Çünkü eşofman vardı üzerinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN DEFNESİ
Fanfic"Tebrikler Defne Hanım,hamilesiniz." Dünyamı başıma yıkan bu cümle... Karnımda o herifin bir parçasını taşıyordum... Peki şimdi ne yapacaktım?