//Defne'den//
Telefonumu kapatıp Ömerin yanına gittiğimde onun koltukta oturmuş beni beklediğini gördüm. "Güzelim, filmi seçtim ama beğenmezsen değiştirebilirsin."
"Gerek yok canım." Onun yanına oturarak başımı göğsüne yasladım ve Ömerin filmi başlatmasıyla beraber orada odaklandım. Ama aklım elbette Ömer'e takılmıştı. Acaba doğum günüm olduğunu biliyor mu? Bu zamana kadar hiç unutmadı. Yani yine unutmaz herhalde diye ümit ediyorum.
Derin bir nefes alıp elimi kolunda gezdirmeye başladım. Gözlerim yine filmden ayrılmazken Ömer saçlarıma bir öpücük bıraktı. "Bebeğim, sıkıldıysan değiştirebiliriz."
"Hayır, hayır aşkım sıkılmadım." Aklımdaki düşünceleri savuşturup ekrana bakmayı sürdürdüm. Ömer unutmazdı elbet doğum günümü. Bundan emindim.
Film tamamen bittiğinde doğrulup kucağımda duran cips kasesini yan taraftaki sehpaya bıraktım. Güzel zaman geçirmiştik. Almira film izlerken bir süre yanımıza gelmiş sonra sıkıldığını söyleyerek kendi odasına geçmişti yeniden.
Ömer kollarını belimden çekerek yanağımdan öptü. "Güzelim, spor yapmak için alt kata iniyorum ben." Başımı salladım.
"Tamam canım, ben de almiraya bakayım." Dudaklarımdan öperek ayağa kalktı ve odadan çıktı. Ben ise biraz daha oturmuştum koltukta. Sonrasında oradan çıkıp almiranın odasına geçtim. Boyama kitabıyla ilgileniyordu. Başlarda pek ilgisini çekmese de bu tarz boyama kitapları sonrasında Ömerin çizimle ilgilendiğini görünce o da babasına uymuş ve bu tarz boyama kitaplarını kullanmaya başlamıştı.
Kapının arkasından onu izlerken beni fark edince elindeki kalemi bırakarak gülümsedi. "Anne, gelsene." Yanına yaklaşıp saçlarından öptüm. O da kitabını kapatarak vücudunu tamamen bana çevirdi. "Anne banyo yapmak istiyorum."
"Tamam bebeğim, gel bakalım." Onu kucağıma aldım ve banyoya götürdüm. Kızımı güzelce yıkadıktan sonra bornozuna sarara odasına getirip yatağının üzerine oturtmuştum.
Üzeri için çıkardığım kıyafetleri ona giydirdikten sonra saçlarını da örüp tokalarını da taktığımda artık tamamen hazırdı. "Anne, babam nerede onu özledim ben."
"Baban spor yapmak için alt kata indi meleğim, hadi yanına gidelim." İkimiz birlikte en alt kata indiğimizde gördüğüm manzarayla beraber kaşlarımı çattım istemsizce. Ömer barfiks çekerken görevli kadın ise köşe tarafta elinde havluyla bekliyordu. Bizim geldiğimizi görünce gözlerini Ömer'den ayırdı ve önüne döndü. Az önce resmen kocamı dikizliyordu yani. Göz ucuyla Ömer'e baktığımda onun hala bizi fark etmediğini gördüm. Anlaşılan bu kadını da görmemişti henüz.
"Sen ne yapıyorsun burada?" Sert çıkan sesim ile birlikte kadın başta konuşamadı. Sonra boğazını temizleyerek kendini açıkladı.
"Defne hanım, Ömer bey aşağı inerken havlu getirmemi istedi odanızda bulunan havluların hepsi yıkandığı için temiz yokmuş dolapta. Ben de onu getirdim." dedi elinde tuttuğu havluyu göstererek.
"Tamam, sen yukarı çık. Buraya da bir daha girme. Ömer sevmez burada yabancıların olmasını."
Sevmeyen Ömer değildi bendim aslında. Ama bunu ona çaktırmadım. Elinde tuttuğu havluyu aldığımda Almira da sinirle kadına bakıyordu. O da bu sinirli bakışları daha fazla hissetmemek için başını salladı sözlerime karşılık ve hızlı adımlarla dışarı çıktı.
"Anne!"
"Efendim güzel kızım." Gözlerimi görevliden çekip almiraya baktığımda o da ellerini beline yerleştirmiş bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN DEFNESİ
Fanfiction"Tebrikler Defne Hanım,hamilesiniz." Dünyamı başıma yıkan bu cümle... Karnımda o herifin bir parçasını taşıyordum... Peki şimdi ne yapacaktım?