*Aslında bölümü bugün atmayacaktım ama kitabımız 500k olmuş. O yüzden bölümümüz sizlerle...*
//Defne'den//
Birkaç saat sonra Ömer şirkete umut ise servisine binip okula gitmişti. Evde Aral'la yalnız başımıza kaldığımızda ona dışarıya çıkacağımızı söyledim. Mutlu olduğu gözlerinden okunurken önce mutfağı toplamam gerektiğini ve bu süre içinde televizyon seyredebileceğini söyledim. Gülümseyerek kafa salladı ve salona geçti. Bende ilk önce masayı kaldırmakla başladım işe.
Yaklaşık yarım saat sonra her şeyi bitirmiştim. Salona doğru geldiğimde Aral televizyon seyrediyordu. Yanındaki koltuğa oturdum ve başından öptüm onu. "Annem, hadi hazırlanalım Seda teyzeni bekletmeyelim." dediğimde gözlerini kırpıp bana cevap verdi.
"Hamburger yeriz dimi?" dedi şirin olmaya çalışarak. Gülümsedim ve alnından öptüm onu.
"Sen iste yeter ki, yeriz!" dediğimde kafasını sallamıştı. Ardından beraber yukarıya çıktık ve önce onun odasına girdik. Üzerine pantolon ve gömlek çıkardıktan sonra özenle giydirdim. Saçlarını tarayıp üzerine bir ceket aldım.
Aralı hazırladıktan sonra kendim giyinmek için odama geçtim. Alışverişten sonra şirkete de gideceğimizden elbise giymem daha doğru olacaktı. Askılarda gözlerimi gezdirdim bir süre. Gözüme siyah elbisem çarptı. Bu rengi seviyordum ve de günlük sıradan bir kombin için en güzel renk tercihiydi. Alt kısmı ve kollarında bulunan tüller gayet hoş durmuştu. (Medya da)
Onu elime aldım ve üzerime giyindim. Altıma da siyah botlarımı alınca kombinim tamamlandı. Yüzüme ufak bir makyaj yapıp saçlarımı yukarıdan topladım ve kenarlardan birkaç tutam bıraktım. Kulağıma siyah küpelerimi de takınca tamam olmuştum. Aynada son kez kendime baktıktan sonra yatağın üzerinde duran çantamı aldım ve gerekli olan birkaç şeyi içine yerleştirdim. Son olarak telefonumu da koyunca odadan çıktım. Aral da tam o sırada merdivenlerden iniyordu. Beni görünce durup baştan aşağı süzdü.
"Çok güzel olmuşsun anne!" dedi derin bir nefes alırken. Yanına yaklaştım ve elinden tutup öptüm.
"Teşekkür ederim canım." Alt kata indiğimizde kapıyı açtım ve dışarı çıktık. Korumalar arabayı hazırlamış bizi bekliyorlardı. Aral'la beraber arabaya binince şoföre gideceğimiz yeri söyledim ve Seda'ya mesaj attım yola çıktığımıza dair.
Aral camdan dışarıyı seyrederken bende telefonumla ilgileniyordum. Kısa süre sonra Aral arkadan gelen korumaları da fark etmiş olacak ki baba doğru döndü.
"Anne, babamın bu kadar çok düşmanı neden var?" dediğinde saçlarını düzelttim ve yüzüne baktım.
"Baban burada düzeni sağlamak ve kötü adamları yok etmek için uğraşıyor. Bu durumdan rahatsız olanlarda babanı sevmiyor oğlum." dediğimde gülümsedi.
"Büyüyünce bende onun gibi olacağım anne. Hep doğru yoldan gideceğim." Alnından öptüm onu.
"Aferin sana." Araba durduğunda bakışlarım dışarıya kaydı. Neyse ki fazla kalabalık değildi burası. İndiğimizde koruma önünü ilikledi ve bize baktı.
"Yenge biz buralarda olacağız ani bir şey olmasına karşın bu kulaklığı takman lazım." dedi elindeki siyah kulaklığı bana doğru uzatırken. Olumlu anlamda kafa sallayıp onu kulağıma yerleştirdim ve kamufle ettim. Kimsenin fark etmeyeceğinden emin olunca Aral'ın elinden tuttum ve dikkatli adımlarla içeri girdik.
Seda da hemen girişte bizi bekliyorlardı. Onların yanına geçtiğimizde beraber bindik asansöre.
Girdiğimiz bir sürü mağazada onlarca kıyafet denemiştik. Bu durumdan yorulmak nedir bilmesekte Aral'ın ve Ece'nin huysuzlanmasıyla durmak zorunda kalmıştık. Zaten karnımın acıktığını da hissediyordum. En üst kata çıkıp Aral'ın ısrarı üzerine hamburger yemeye karar verdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN DEFNESİ
Fanfiction"Tebrikler Defne Hanım,hamilesiniz." Dünyamı başıma yıkan bu cümle... Karnımda o herifin bir parçasını taşıyordum... Peki şimdi ne yapacaktım?