KARANLIĞIN DEFNESİ

//BÖLÜM 96//

//Ömer'den//

Saat ilerledikçe Defneye duyduğum o özlem artmaya devam ediyordu. Vücudumu ve arzu duygusunu kontrol etmek zorlaştığından yanımda mayışmış olan Aral ve umuta baktım.

"Hadi bakalım çocuklar, saat geç oldu. Uyumanız lazım artık." dediğimde ikisi de itiraz etmeden ayağa kalktılar. Hemen yanımda oturan defne gülümsedi bu hamlem karşısında. Onları yukarı çıkarmadan önce defnenin kulağına yaklaştım. "Geldiğimde hazırlanmış ol, bu gece bize uyku yok." Vakit kaybetmeden yukarıya çıkarken aralı ve umutu yatırmıştım. Yorgun oldukları için uyumaları uzun sürmemişti. Ardından odadan çıktım ve kendi odamızın kapısına yaklaştım. İçeri girdiğimde defne yatağın üzerinde geceliğiyle oturmuş beni bekliyordu. Geldiğimi görünce ayağa kalktı. Baştan aşağı vücudunu süzmeye başladım. Üzerindeki gecelik tam da istediğim gibi parlıyordu bembeyaz teninde. Neredeyse çoğu yeri dekolteli ve de açıktı. Gülümseyip birkaç adım yaklaştım ona doğru. Aynı şekilde bana gelince ellerimi beline sarıp onu iyice kendime çektim. Kollarını boynuma dolayıp ensemdeki saçlarla oynamaya devam ederken dudaklarımı boynuna bastırdım. Özlem duyduğum bedeni ellerimin altındayken kendimi zapt etmek istemiyordum. Birkaç adım atarak onunla yer değiştirdim ve kapıya yasladım vücudunu. Dudaklarımı boynundan çekmeden öpmeye devam ederken ellerinin üzerimdeki tişörtün eteklerine geldiğini fark ettim. Onu üzerimden çıkarmak için yaptığı hamlenin ardından biraz geri çekilip buna izin verdim. Tişörtü üstümden aldıktan sonra gelişigüzel bir yere bıraktı. Ellerini karın kaslarımda hissettiğimde inledim. Bu onu memnun etmiş olacak ki kıkırdadı. Ardından tam kalbimin üzerindeki dövmeye dokunmaya başladı. Dudaklarımı boynundan çekip onu belinden tuttum. Yatağa doğru ilerlerken gözlerine dikmiştim gözlerimi. Yavaşça yatağa uzanırken ellerim geceliğinin altına doğru girdi. Bunu anladığında gözlerini kapatıp kendini yatakta biraz daha geri itti. İyice üzerine yayıldığımda dudaklarını öpmeye başladım.

Ayrıldığımızda nefes nefese yüzüme bakarken bir hamlede üstüme çıktı. "Bu gece ben olacağım burada. Özledim seni hemde çok!" Dudaklarını göğsüme doğru bastırdığında inleyerek kapattım gözlerimi. Onun bana verdiği zevki anlatmak öyle kolay değildi. İnleyerek saçlarını bastırdım tenime doğru.

"Harikasın, yine aldın aklımı başımdan." Kafasını yavaşça kaldırıp gözlerimin içine baktı. Hareketleri tamamen durmuşken vücudunu üzerime bırakmasıyla kollarımı beline doladım.

"Bu kadar çabuk bırakma kendini aşkım gece daha uzun." dediğinde onu bir hamlede altıma aldım. Kollarını yukarıdan birleştirip ellerimi yerleştirdim avuçlarına.

"Merak etme sen güzelim, sabaha kadar ne seni ne de kendimi uyutmaya niyetim yok." Dudaklarını yeniden öpmeye başladığımda yavaş yavaş karşılık vermeye başlamıştı. Elimi geceliğin askılarına getirip ikisini de omuzlarından aşağı bıraktım. Teninde parmaklarımı gezdirirken dudaklarından çekilip kendimi üzerinde biraz aşağı kaydırdım. Köprücük kemiğinin biraz altını öpmeye devam ettim. Ellerimi geceliğinin altına kaydırırken sabırsız olduğu her halinden belliydi.

"Ömerh, lütfen!" deyip altımda kıvranmaya başlamasıyla beraber gülümseyip geceliği göğüslerinin üzerine kadar kaldırdım. Dudaklarımı teninde gezdirirken ara ara moraran yerler oluyordu. Defnenin ellerini saçlarımda hissettiğimde daha da yavaşladım. Bundan rahatsız olmuş olacak ki birtakım mırıldanmalardan sonra öfkeyle sesini yükseltti. "Hızlan!"

Başımı olumsuz anlamda sallayıp gözlerinin içine baktım. "Altımda bu şekilde kıvranman beni nasıl tatmin ediyor anlatamam." Kaşlarını çatmış bir şekilde yüzüme bakarken önce üzerindeki geceliği çıkardım. Elleri pantolonumun kemerine inerken aceleci tavrı gözümden kaçmamıştı.