-GÜCÜN TUTKUSU-
Güç Tanrı'nın kadına bahşettiği en güzel armağandır.
Kendi payıma düşen armağan benim en büyük tutkumdu.
Kendi gücümü keşfetmeye başladığımda bunun verdiği hazzı da beraberinde yaşadım. Elime silah alıp, vurup kırmaktan kastım değildi bu güçlü durmam. Bu düşüncem beş yaşında kimsesiz kaldığım bu dünyanın içinde kendime yeni bir yer edinmemden geliyordu. Acılarımı tek başına sırtladığım yerden, o acıların beni yok etmesini değil küllerimden doğmamı sağlanmasından geliyordu. Kendi ayaklarımın üzerinde durmayı bilmemden, düştüğümde tek başıma kalkmayı bilmemden, sırtımı kendime yaslamamdan geliyordu. Ne olursa olsun başımın dik duruşundan geliyordu. Güçlü olmak böyle bir şey ise kendime bunu yakıştırabilirdim.
Olmak istediğim Neva'ydım ve bunun için kendimle gurur duyuyordum.
Hakan Müdür ve Berin karşı karşıya otururken sessiz kalıp sadece onları izledim. Birbirlerini nereden, nasıl tanıyorlar bilmiyordum ama Çağan Arsal'ın kardeşini tanıyor olması hele ki Berin'in ona sevgiyle bakıyor olması kafamda birçok soru işareti oluşturdu. Çağan Arsal bu tanışmanın neresinde nasıl yer alıyordu bunu bana Hakan Müdür söyleyecekti. O söylemezse ben kendim bulurdum ama eğer ki kendim bulacak olursam ona olan güvenim de birtakım değişiklikler olurdu.
Hakan Müdür bakışlarını bana çevirdiğinde gergin olan yüz ifadesini sahte bir tebessüm ile örtmeye çalışması ilk dikkatimi çeken detay oldu. Çağan Arsal dosyasına beni dahil ederken onunla ilgili detayları saklıyor olması şüphe vericiydi. O unutmazdı, detayları kaçıracak veya atlayacak bir adam değildi. "Berin ile iki sene önce tanıştık," dediğinde tek kaşımı kaldırdım. "Çağan Arsal'ın düşmanları tarafından kaçırılmıştı. Onu kurtarma operasyonun içindeydim, o olay ile tanışmış olduk."
"Çağan kardeşini kendisi kurtaramamış mı?"
"O dönemler daha çaylaktı," dedi gergin tavrını sürdürürken. "Kardeşini kurtarmak için bizimle iş birliği yapmak zorunda kaldı."
Hayır, söyledikleri eksikti ya da yanlış bir şey vardı. Anlattığı hikâyede eksik bir şey vardı, kafamda oturmuyordu. Çağan o dönemler çaylak olsa bile arkasında ki kişi o zamanda ona destek oluyor olmalıydı. Öyle ki onun desteği olmadan tehlikeli adamları karşısına alamazdı. Bir çaylağa göre fazla iddialı olurdu. Üstelik bu iş sadece kurtarma operasyonundan ibaret olsaydı Berin, "Seni çok özlemiştim." diyerek sevinç ile onu karşılamazdı. Bu yakınlık için daha fazlasına ihtiyacı vardı zira Arsal bana kardeşinin herkesle kolay kolay kaynaşamadığını kendi diliyle söyledi.
"Anladım," dedim hiç bozuntuya vermezken. "Sizin için güzel bir tesadüf oldu."
"Ben sizi daha fazla rahatsız etmeden gideyim," dedi Berin ayaklanırken. Ağzından bir şey kaçırmamak için kaçıyor olabilirdi. "Tekrar teşekkür ederim Neva Abla."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vecheyn |Tamamlandı.|
ActionBir hırçın dalga gibi yakıp yıkmıştı zihnimi, Yerine tüm benliğinin yıkıntılarını bırakmıştı. Bir şehrin küle çevirdiği kalbin sahibiydi onlar. Bir şehir acımasızca kül edip geçtiği kalpleri, kanlı parmaklarının arasında can çekişti. Ruhları bir mez...