HESAPLAŞMA
Bir kadının en büyük hazinesi değer gördüğü adamın göğsünde yaşam bulmaktadır.
Aşk bir hastalık gibi tüm ruhumu ele geçirmişti. Kanıma karışmış ardından kalbime ulaşmıştı ve bana ait hiçbir şey bırakmamıştı. Tehlikeli bir hastalık gibi dört bir yanımı sardı ve bunun bir tedavisi yoktu. Boşuna çırpınıyordum, kalbim beni bozguna uğratarak onun avuçlarında çoktan eriyip gitti. Ben onun aşkını kalbime çoktan almıştım. Ve onu söküp atmak için çok geç kalmıştım.
Anneciğim.
Babacığım.
Görüyor musunuz? Bir adam beni mabedine hapsetti.
Yıllardır yalnızlığımı sadece sizinle paylaşırdım. Sizinle konuşur, sizinle yaşardım. Polis sınavlarını ilk kazandığım zamanı hatırlıyor musun babacığım? Heyecanımı sana nasıl anlatmıştım. Yağmurun altında deli gibi bağırarak haykırmıştım. Sana hayatımın mesleğimden ibaret olacağını hep söylerdim. Şimdi ne değişti biliyor musun? Senin bu deli kızın bir adama âşık oldu. Onunla yalnızlığını kırdı. Anneciğim biliyor musun aynı senin gibi gözü kara bir adama âşık oldum. Aynı senin gibi sevdiğim adamı sahiplendim. Biliyorum şaşırdınız. Sizinle paylaştığım her şeyi artık onunla paylaşıyorum. Ben değer görüyorum ve ben seviliyorum.
Ve ben bu hayatta ilk defa kendimi yalnız hissetmiyorum.
Karşımda duran evden gözlerimi bir an olsun ayırmadım. Ayırmadım çünkü yalnızca dakikalar önce Çağan bu evin bana ait olduğunu söylemişti. Senin de ait olduğun bir evin var, demişti. İçimde her zaman çığlık çığlığa bağıran kız çocuğu şimdi onun sözleri karşısında sessizliğe bürünmüştü. Kabullenmişti, bu adamı en başından beri kabullendi ama şuan olanlar benim ibremi zorlayacak türdendi. Çağan beni bir eve ait kılmak istiyordu ama bilmiyordu ki ben zaten onu evim olarak görüyordum fazlasına ihtiyacım yoktu.
Olayın şaşkınlığı ve öfkesi birbirine karışırken gerçekliğini bir kez daha sorguladım. Bunu kabul edeceğimi nasıl düşünürdü? Benim burada bir eve ihtiyacım yoktu öyle ki benim bu şehirde kalmaya niyetim yoktu. Her geçen gün buraya daha fazla bağlanmam için bir kumpasa çekilmiş gibiydim ve bu kumpasa çoktan düştüm, çıkamıyordum. İtiraz için aralanan dudaklarım onunla engellendi. "Neva hemen itiraz etme," dediğinde sesinin bitkinliği yine benim ruhumda çınladı. "Bize ait bir yer olsun istedim. Herkesten kaçtığımız, kafa dinlediğimiz bir yer olur diye düşündüm."
"Sen kafayı yemişsin," dediğimde ani bir hareketle yakalarını tutarken hiçbir tepki vermedi. "Ne düşünüyorsun? Mutlu mesut bir aile kuracağımızı mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vecheyn |Tamamlandı.|
ActionBir hırçın dalga gibi yakıp yıkmıştı zihnimi, Yerine tüm benliğinin yıkıntılarını bırakmıştı. Bir şehrin küle çevirdiği kalbin sahibiydi onlar. Bir şehir acımasızca kül edip geçtiği kalpleri, kanlı parmaklarının arasında can çekişti. Ruhları bir mez...