Bölüm 41: "Bir Devrin Sonu."

4.3K 484 809
                                    

BİR DEVRİN SONU

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BİR DEVRİN SONU

Sevgi, en kurak toprakları bile yeniden filizleyecek güce sahipti.

Kalbimin kurak toprakları sevgiyi hep yüreğinde taşıyan adamla filizlendi yeniden.

Çağan Arsal'ı sevmek kendimden umudu kestiğim anda bana yeniden yaşam vermesiydi. Onu sevmek düştüğüm kor kuyuyu aydınlattı ve sonra oradan çıkmam için bana yol oldu. Çağan hayatta sahip olabileceğim en güzel yoldaş, en güzel eş olurdu. Onu sevmek böyleydi, bittiğini sandığın yerden daha güçlü ayağa kaldırır, öldüğünü sandığın ruhunu yeniden yaşama tutundururdu.

Bir kez yandı onun ateşiyle yüreğim. Bir kez aşkının ateşi yüreğime düştü. Benim her şeye yeten gücüm onun sevgisi karşısında çaresiz kalıyordu. Belki tüm hırçınlığım bundan dolayıydı belki de yaşamaya korktuğum hayal kırıklığındandı bilmiyordum. Tek bildiğim bir şey varsa artık yolumuzu aydınlatmasına yardım edeceğimdi. O temelleri kurdu ve şimdi o temele el atma zamanıydı. Geleceğimiz ikimizin sevgisiyle güçlenecekti.

Gecenin bir vakti ortalığı birbirine katmış en önemlisi birinin canını Çağan için almıştım. Pişman mıydım? Asla değildim. Dosyası fazlasıyla kabarıktı, birçok cinayetin yanı sıra tecavüz davalarıda mevcuttu. Bu yüzden onu ortadan kaldırmak benim için zor olmadı. Birde gecenin Pınar Arsal kısmı vardı. İlk başta ürkek davransa da bize yardımcı olacağını söyledi. Tek istediği Açelya'yı görmekti bir şekilde bunu sağlayacaktım. Bir kez ona söz verdim, bu sözü tutacaktım.

Olaylar giderek kızışıyordu.

Şimdi o uyurken tam yanı başına kurulup onu izlemeye başladım. Verdiği süreyi çok az aşsam bile o uyanmadan burada olmayı başardığım için kendimle gurur duyuyordum. Dikkatli bir şekilde eğilip yüzüne kondurduğum öpücükle birlikte burnunu kırıştırırken dudaklarıma minik bir tebessüm kondu. Bir şeyler mırıldandığında ne olduğunu duyamazken başımı iki yana sallayıp dikkatli bir şekilde yanına uzandım. Yüz hatları öyle güzeldi ki bir tablo gibiydi. Güzellik göreceli bir kavramdı fakat Çağan benim gözümde eşsiz bir adamdı. Onu seyrederek bir geceyi daha aydınlığa ulaştırabilirdim.

"Neva," diye seslenmesiyle uyku sersemi bir şekilde kafamı kaldırdım. Gözlerim hemen onu bulduğunda dikkatli bir şekilde hareket edip başını göğsümün üstüne yerleştirdi. Onu izlerken içim geçmiş olmalıydı. "Ne zaman geldin?" Saate baktığımda gülümserken tekrar ona döndüm. Sadece yarım saat kadar içim geçmişti. Son günlerde o kadar yıprandım ki bu yüzden çok fazla yorgundum. Birde üstüne onun dayanılmaz kokusu gelince bir şeylere karşı koymak zor hale geliyordu. Onun kokusu benim huzurumdu ve bu inkar edemediğim gerçeklerden yalnızca bir tanesiydi.

Vecheyn |Tamamlandı.|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin