-ÇIKMAZ SOKAK -
Çocuklar gibi şendi yüreğim, rengarenk balonlarla süslüydü.
Bir çocuk gibi saftı sevgim, hayalleri ve umutları vardı.
Sevgi neydi? Yapmam dediğini yapmaktı. Tek bir sevgi gördüğün an iyileştiğini hissetmekti. Değer gördüğün adamı kendine yuva bilmekti. Karşılıksız, menfaatsiz bir şekilde sevmekti. İnanmaktı, güvenmekti. En değerli mücevher sevdiğin adamın verdiği değer olurdu. Gerçekten sevilip, değer görüyorsan bu duygu en kıymetli hazinen olurdu.
Tüm kırgınlıklarına rağmen inanıyorsan o sevginin yanlışı olmazdı.
Gönlüm kırgındı fakat gönlüm kırgın olduğu yerden onun sevgisiyle sarıp sarmalanıyordu. Ona karşı koymak zordu, sevgisine kapılmamak daha zordu. Ve kaçınılmaz olana gidiyorduk ikimizde. Onun yoluna düşüyordum, bir kez daha yolumuzu bir ediyordum. Ben ona öyle yeniliyordum ki bu yenilgi benim zaferim oluyordu.
Ben onu öyle çok sevdim ki bunun paha biçilemez olmasının verdiği hazla alev alıyordu ruhum.
Gece eve geldiğimde yüzümde silinmeyen tebessüm teyzemin ilk dikkatini çeken detay olmuştu. Öyle sersem bir haldeydim ki sanki liseli aşık gibiydim. Teyzem alışık olmadığı bu durumu içten içe sorgularken onu soru işaretleri içinde arkamda bırakıp odama çıkmıştım. Yatağa kendimi attığımda gülüşüm yüzümde yayılmıştı ve ben o an dünyanın en mutlu kadını olmuştum.
Çağan ile öpüşmüştüm. Çağan ile ben tutkulu bir şekilde öpüşmüştüm. Gece boyunca kafamın içinde dönüp duran o anın sersemliğini yaşamıştım. Parmaklarım dudaklarımda gezmişti, yüzümdeki şapşal tebessüm ve göğsümün içindeki kalbin hızlı çırpınışlarıyla uzun süre tavanı izlemiştim. En önemlisi de ben öyle mutlu uyumuştum ki uzun zamandan sonra bu uykuya muhtaç olduğumu yeni hissetmiştim.
Sabahın köründe Çağan beni evden alıp son kontroller için hastaneye götürdüğünde özgürlüğümle birlikte ayrılmıştık oradan. Öğlen biten işlerimiz eşliğinde epey bir vakit geçirmiş olsakta buna değmişti. Artık korse takmak yoktu, yine dikkatli olmak şartıyla ve egzersizlere devam etmek şartıyla sahaya çıkmamı onaylarken zihnimi yiyip duran o zinciri söküp atmanın verdiği rahatlıkla kalmıştım. Yüreğimdeki bir yükün daha ağırlığından kurtulmuştum, birini daha söküp atmıştım.
Merkeze doğru yola koyulurken ikimizinde yüzünde huzurlu bir ifade vardı. Bir şeyler yoluna girmeye başlıyordu, Çağan ile ben birbirimize adım atmaya başlıyorduk fakat her adım mutluluğu getirsede beraberinde içimde öfke uyandırıyordu. Henüz yüzleşememiş olmamız ve üstüne daha bir şeyleri yoluna yeni yeni koyuyor olmamızın verdiği gerginliğin elbet patlama yapacağını biliyorduk. Sadece zamanını bekliyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vecheyn |Tamamlandı.|
ActionBir hırçın dalga gibi yakıp yıkmıştı zihnimi, Yerine tüm benliğinin yıkıntılarını bırakmıştı. Bir şehrin küle çevirdiği kalbin sahibiydi onlar. Bir şehir acımasızca kül edip geçtiği kalpleri, kanlı parmaklarının arasında can çekişti. Ruhları bir mez...