GEÇMİŞİN KIRIK ÇOCUKLARI
Ellerim kanla lekelendiğinde bir kız çocuğuyken, bir cellat olduğumda güçlü bir kadın olmuştum.
Gücümün yansıması olan ellerim şimdi sevdiğim adam için celladın ta kendisi oldu.
Beş yaşımın o kırık çocuğunu öldürdüğüm an hayata kafa tutmayı öğrendim. İlk cinayetim kendi çocukluğumdu. İlk kendi çocukluğumu öldürüp toprağa gömdüm. Hangisi daha kötüydü? Kötü olanları öldürmek mi yoksa çocukluğunu öldürmek zorunda kalmak mı? Ben en kötüsünü yapmış çocukluğumu öldürmüştüm. Sonra tüm duygularıma kafa tuttum. Kendimi öyle bir nefret ve öfkeyle yetiştirdim ki duygularıma savaş açtım. Tüm güzellikleri silip attım, yerine öfkemi koydum. Bu meydan okumamın sebebi gömdüğüm çocukluğumun yansımasıydı. O çocuk bana başkaldırıyordu.
Geleceğimi o çocuğa borçlu olduğumu görmemiştim.
Ve ben hiç çocuk olmamıştım. Çocuk olmam için çok çabaladılar ama ben o çabalarını hep boşa çıkardım. Acımasızlığım doğuştandı hayat bana acımadı bende kimseye acımadım, kendine bile acımayanın başkasına acıması zordu. Ben çocukluğumun çığlıklarına bile acımamıştım. Onu görmezden gelmiştim ve en sonunda onu yok olmakla baş başa bırakmıştım. Kendi katilim olmuştum ve bunu hiçbir zaman unutmamıştım, unutturmamışlardı. Çocukluğumu benden çalanları değil beni suçlu gördüler. Acımasız, gaddar dediler. Ama içimde ölüp giden çocuğun çığlıklarını bilmediler.
Ellerimi ilk kez kanla lekelediğimde on iki, silahla birini öldürdüğüm zaman on altı yaşındaydım. Geleceğin yansımasını geçmişimin çocuğu taşıyordu. O zaman belliydi kudretli bir kadın olacağım. O zamanlardan belliydi kimseye kendimi ezdirmeyeceğim, sevdiklerime zarar gelmesine izin vermeyeceğim. Ölü çocuğun kahramanı olan adamı kurtarmak için bastığım o tetik ile hayatımda ilk defa birini kurtarmanın verdiği zaferi o zaman tattım ve bir daha bırakamadım. Ben birinin hayatını kurtarmanın verdiği zaferi kalbime işledim ve yolumu buna göre şekillendirdim.
Ve şimdi bir kez daha silah ellerimde ateşlendi. Bu defa kudretli kadının kalbine düşen adamı kurtarmıştım.
Ersan itinin bedeni gözlerimizin önünde yere serilirken onun gözlerinde küçük bir çocuğun çırpınışlarına şahit oldum. Ve silahın namlusunu ona çevirirken çevik bir hareketle ateş edip sevdiğim adamı hedef alan adamı indirdim. Çağan'ın iri bedeni yanımda ki varlığını alırken mekân içerisinde tam bir kargaşa hâkim oldu. Ersan itinin başına dikilen adamların yanı sıra geri kalanı bizi hedef aldı. Ersan'ın vurulmasından sonra bir kargaşa çıkmasını elbet bekliyordum, bizi buradan çıkartmamak için her şeyi yapacaklardı. "Neva çık buradan," dedi Çağan gür bir sesle. "Arabada bekle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vecheyn |Tamamlandı.|
ActionBir hırçın dalga gibi yakıp yıkmıştı zihnimi, Yerine tüm benliğinin yıkıntılarını bırakmıştı. Bir şehrin küle çevirdiği kalbin sahibiydi onlar. Bir şehir acımasızca kül edip geçtiği kalpleri, kanlı parmaklarının arasında can çekişti. Ruhları bir mez...