Bölüm 14: Meftun

12.5K 878 265
                                    

-MEFTUN-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-MEFTUN-

Bir bataklığın içinde, sırların zincir vurduğu derinliklerde çırpındım.

Sırlar, boynuma dolanmış bir halat, Çağan ise o halatın düğümüydü.

O düğüm kalbimde var oluyordu. Çağan, her yeri istila ederken ardında bırakacağı enkazı düşünmüyordu. Bu yolun bir sonu yoktu, başından beri bunu düşünüyordum ve bunu düşünmekten vazgeçmeyecektim. Bizim hikâyemiz baştan yarımdı, yarım kalmaya mahkûmduk. Ona attığım adımlar bile sarsakken nasıl olur da bu yolu onunla yürürdüm? Üç adım atıyorsam bir sonraki adımımım tehlike olacağını ikimiz de biliyorduk. Öyle de olmuştu.

Bir sır.

Bir günah mı bir vebal mi?

Çöküp kaldığım yerden düşünceler beni acımasız kollarında esir aldı. Bir sır saklıyordu, bu sır bizi ne denli etkilerdi veya bizi ne denli sarsardı? Zaten allak bullak olan kafam iyice allak bullak olmuş bir hale geldi. Bunu kim niye yolladı bilmiyordum lakin ona adım atarken bunu görmek pekiyi olmadı. Birisi benimle kafa buluyor olabilir miydi veya birisi gerçekleri Çağan'ın aleyhine mi kullanmak istiyordu? Her ne olursa olsun onun sakladığı sırrın ateşi önce beni yakacaktı.

Keyifsiz bir şekilde işlerimi yapmaya devam ederken hala aklımın bir köşesi gelen mesajta ki sözlerdeydi. Kafamı ne yaptığım işe verebiliyordum ne de gidip Çağan'a hesap sorabiliyordum. Ona dair yeterince şüphe taşırken bir de gelen mesaj benim güvensizliğimi iyice tasdiklemiş oldu. Sakladığı sır ne olabilirdi ki? Bunun benimle ne alakası vardı? Tüm şüphelerimi önüme koyduğumda birçok ihtimal karşıma çıkıyordu ama belki de ben o ihtimalleri kabul etmek istemiyordum.

Dosyalar ile uğraşmaya devam ederken aklımı veremiyor olmam ile kalemi masaya fırlattım. Çalışacak gibi değildim, raporlarda hata da yapmak istemiyordum. Kafamı toparlamam gerekiyordu, Çağan'ı ve gelen mesajı bir kenara bırakıp işlere odaklanmam gerekiyordu. Kalemi alacakken telefonumun çalmasıyla onu bırakıp telefonumu aldım. Teyzemin adını ekranda gördüğümde hemen açtım. "Teyze bir şey mi oldu," dedim. "Çalışıyorum ve pek vaktim yok."

"Neva burada bir arkadaşın var. Haber vermemi söyledi," dediğinde kaşlarım çatıldı. Benim arkadaşlarım buradaydı, Teo veya Çağan olsaydı haberim olurdu. "Adı Kuzey'miş, seni bekliyor."

Duyduklarım karşısında tüm bedenimin buz kestiğini hissettim. Kuzey, aklınca bana gözdağı vermek istiyordu, beni tanımadığı bu hamlesi ile belli oluyordu. Değil teyzeme zarar vermek bunu aklından dahi geçirdiği an onun ölüm fermanını yazardım. Hiç kimse umurumda olmazdı, kimse benim değer verdiğim insanlara dokunamazdı. "Teyze ben hemen oraya geliyorum," dediğimde bir yandan toparlanmaya başladım. "Sen onunla muhatap olma, uzak dur."

Vecheyn |Tamamlandı.|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin