|2. Kitap|Bölüm 16: "Bir Tutam Mutluluk."

4K 304 544
                                    

BİR TUTAM MUTLULUK

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BİR TUTAM MUTLULUK

ÇAĞAN ARSAL

Kendini unut bugünü unutma. Yeniden doğduğun günü, kendini bulduğun günü en önemlisi de ömrüne ömür katan bugünü asla unutma.

Kader, bana hep acıları yaşattı. Öyle bir acı içinde yaktı ki bu acılar bir ömür izlerini bırakır sandım. Öyle acı çektim ki bir daha yüzüm gülmez sandım. Sonra bir sonbahar günü düşen yaprak gibi Neva düştü hayatıma. Acılarım çekip gitti, yerini derin bir sevdaya bıraktı. O an anladım ki kader acılarımın karşılığını verdi bana. Al sev onu dedi, iyileş onunla dedi. Ben Neva'yı öyle çok sevdim ki geçmez sandığım acıların izleri birer birer terk etti beni.

Beraber bir yola çıktık, o yol öyle engebeliydi, öyle zorluydu ki bizi bekleyen felakete rağmen var gücümle o yolda ilerledim. Hiç vazgeçmeden sevdim onu, hiç vazgeçmeden gönlüne düşmeyi bekledim. Zorlamadan, kırmadan, incitmeden bekledim onu. Onun her canı yandığında benim canımdan can giderken o kadını nasıl incitebilirdim? Hayat onunla güzelleşti, her geçen günüm daha yaşanır bir hale geldi. Gönlüne sevda olarak düştüğümde ben yeniden yaşadım ve öyle bir yaşadım ki beni bir tek o öldürebilirdi.

Öyle de oldu.

Bir felaketin içinde kaybolduk, başka yerlere savrulduk. Bir kez daha birbirimizi bulduğumuzda hayat bana en acı yüzünü göstermişti yeniden; kaybetme korkusunu. Neva'yı kaybetme korkusuyla ölüp ölüp dirilirken yeniden bana döndüğünde biz yeni bir yola çıkmak için savaş vermeye başladık. Onunla savaştım, mücadele ettim ve yeniden kazandım. Tekrar onun kalbindeki yerimi ele geçirdiğimde bu benim zaferim oldu. Ama en büyük zaferim onunla eş olduğumuz gün olmuştu. Büyük bir riskti ondan habersiz düğün hazırlamak ama ben bir kez gözümü karartmıştım.

Bir sonbahar günü başlayan hikayemiz ilkbaharın kollarında çiçek açtı.

Neva yüz üstü uyurken parmaklarımı onun çıplak sırtında gezdirdiğimde mırıldandı ama uyanmadı. Kısa bir ada turunun ardından odaya çıktığımızda birlikte olurken beraber aldığımız duşun ardından dinlenmek için yatıp uyudu. Rahat duramadı benimle olmayı talep eden o olurken onu geri çevirmek gibi bir şansım yoktu. Dünden bu yana çok yoruldu uyuyup dinlenmek hakkıydı.

O artık benim eşimdi, resmi olarak ve dinen bu evliliği yaptığımızda içim artık daha rahat bir halde geldi. Eğilip kafasından öptüğümde kokusunu içime çekerken yüzündeki belirgin olan tebessüme vuruldum. Mutlu olduğu öyle belliydi ki bunun için kendimle gurur duyuyordum. Hayata küskün olan bu kadın şimdi mutluysa bunda kendi eserimi görmek oldukça gurur vericiydi.

Vecheyn |Tamamlandı.|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin