AŞKA DÜŞEN RUHLAR
ÇAĞAN ARSAL.
"Onu gördüğüm ilk gün bir idam mahkumunun kurtuluşu gibiydi..."
Gözlerinin gözlerime değdiği her an umut yeniden var oluyordu içimde. Umut hep vardı bizim için. Onun tek bir bakışı yetiyordu umut dolmama. Dudaklarından dökülen tek bir söz beni yaşama döndürüyordu. Elleri... Elleri bir armağan gibiydi Tanrı'dan. Kokusuysa benim ömrümü adadığım gerçeğimdi.
O benim kıymetli incimdi.
Kendimden sakındığım, bakmaya doyamadığım hazinemdi. Kıymetlimdi, değerlimdi. Kokusunda yaşam bulduğum kadındı o. Kalbimi verdiğim tek kişiydi. Gerçeğimdi, hayalimdi, umutlarımdı. En önemlisi eşim dediğim kadındı. O benim eşimdi hiçbir şey bu gerçeği değiştiremezdi.
Onun fırtınasıyla savaştığım bu süreç tüm çetin yüzünü sunuyordu. En önemlisi Neva benim için kendiyle savaşıyordu. Bana bakarken adeta içi eriyip giderken bazen öyle düşman kesiliyordu ki bakışları buz gibi keskin oluyor, ruhumu üşütüyordu. Bazen içindeki hırçın dalgaların içinde boğuyordu beni, bazense hiç kıyamıyordu.
İçinde sakladığı sevdasının ateşi ikimizide yakıyordu.
Son yaşanan kötü olayın üzerinden günler geçmişti. Neva bu olaydan sorunsuz bir şekilde sıyrılırken onun etkilenmemesi beni rahatlatan tek detay olmuştu. Geçen günler içinde Neva fizik tedavisine devam ederken gün geçtikte daha fazla iyiye gidiyordu. Beli düzelmeye başladıkça daha rahat hareket ediyordu ve en önemlisi de bacaklarındaki aksama büyük oranda düzelmişti. Tek sorun hala ara ara sinir krizleri yaşıyordu. Geçirdiği krizler esnasında nefesi onu zorladığında ya Ferhan ya da ben ona yardım ediyorduk.
Aramız mı? Hala kötüydü. Kimi zaman bana adım atarken kimi zaman öyle öfke kusuyorduki içindeki tüm zehri akıtmaya çalışıyordu. Farkındaydım beni affetmeye o kadar yakındı ki kendine bu yüzden öfkeliydi ve tüm hırsını benden çıkarmaya çalışıyordu.
Neva bana karşı koyamadığı her an hırçınlaşıyordu.
Annemin evine geldiğimde salona doğru ilerlerken Asya'nın sesini duymamla yere çömeldim. Koşturarak geldiğinde boynuma atlarken huzurla kucakladım küçük bedenini. "Abim," dediğinde yüzümü minik ellerinin arasına aldı. "Seni çok özledim." Küçük şımarık, sürekli gelmeme rağmen beni özlediğini söylüyordu her seferinde. Beni değilde getirdiğim çikolataları özlediğini bilmiyordum sanki.
"Beni mi çikolataları mı?"
"Seni," dediğinde yanağımdan öptü. "Neva'm ne zaman gelecek?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vecheyn |Tamamlandı.|
ActionBir hırçın dalga gibi yakıp yıkmıştı zihnimi, Yerine tüm benliğinin yıkıntılarını bırakmıştı. Bir şehrin küle çevirdiği kalbin sahibiydi onlar. Bir şehir acımasızca kül edip geçtiği kalpleri, kanlı parmaklarının arasında can çekişti. Ruhları bir mez...