Bölüm 42: "Kırılan Zincirler."

4.4K 470 758
                                    

KIRILAN ZİNCİRLER

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KIRILAN ZİNCİRLER

Umut, hiç sevgiyi tatmamış ruhumun çetin yollardan sonra kavuştuğu eşsiz bir armağan gibiydi.

İlk kez duyan çocuk gibi, ilk kez gören insan gibi ve iyileştikten sonra ilk kez uçan kuş gibi hissediyordum kendimi.

Mutluydum.

Aylar sonra verdiğimiz mücadelenin ilk zincirlerini kırıp attığımız günden beri her günümüz güzel geçmişti. Çağan hızla iyileşirken, sakin, mutlu günler geçirmiştik. İstanbul'u gezmiştik, her yanında onun isteği ile birlikte fotoğraflar çekilmiştik. Bizi bekleyen felakete inat öyle huzurlu günler geçirmiştik ki sanki ayların acısını birlikte çıkarmış gibiydik. Ruhum hak ettiği huzura sonunda kavuştuğunda bana düşen onu sıkı sıkıya tutmaktı ve bende tam olarak bunu yaptım.

Çağan'ın sevgisi cayır cayır ruhumda yanarken ona bir ateşte ben attım.

Güzel geçen günlerimiz Berin ve Alp'in küçük düğün hazırlıklarıyla taçlanmıştı. Herkesi bir telaş sararken onlarla birlikte hazırlıklara katılmıştım, Berin'e sürekli bir abla gibi yardımcı olmaya çalışmıştım. Sanırım son zamanlarda ben kendimi bile epey şaşırttım fakat biliyordum ki Çağan'dan ayrı kalacak olmanın verdiği düşünce onunla kalan günlerimi güzel kılmam için beni zorluyordu. Herkes kendini bir şeylere kaptırırken ben asıl gerçekle yaşıyordum.

Solup gidiyordu ruhum ve kimse bunu görmüyordu.

Ersan mı? Çıkarıldığı mahkeme tarafından yüksek bir ceza almıştı, cezaevinin en ücra köşelerinde çürümeye bırakılmıştı. Verdiğimiz mücadele hak ettiği sonuca ulaşırken herkesin içinde mutluluk ve huzur varken yine huzursuz olan bendim fakat bunu kimse görmemişti. Günlerimi tamamen Çağan ile en iyi şekilde geçirmeye adamıştım. Geziyorduk, eğleniyorduk ve en önemlisi birbirimize artık daha yakın bir hal alıyorduk. Aramızdaki sınırlar birer birer kayboluyordu.

Tek bir korkum vardı. Çağan'ın dosyasını vermeme az bir süre kaldı. Hatta o süreyi fazlasıyla zorladım ama artık sonuna geldik. Güzel geçirdiğimiz her an bir felakete kurban edilmeyi beklerken artık daha fazla bunu erteleyecek nedenim kalmadı. Hayır bu yanlıştı. Ersan'ı öldürüp ardından sevdiğim adamın güvenliğini sağlayarak ceza almasının yolunu açacaktım. Buna mecburdum, bu bunca sene hizmet ettiğim güçte bunu bana yapmaya mecburdu. Bana ve Çağan'a bir yol açmaları gerekiyordu. Çağan'ın hayatını kurtarmanın bir yolu vardı ve bu yol Ersan'ın ölümünden geçiyordu.

Evimizin merdivenlerinden aşağıya inerken yükselen kahve kokusuyla derin bir nefes aldım. Günlerdir burada kalıyorduk, Çağan şu düğün olayından uzaklaşmak istediği için burada kalmayı istediğinde ona karşı çıkmadım. Bugün de düğün var diye tüm gece uyumadı, kıskanç abi damarı onu rahat bırakmadı. Arkasından sessizce yaklaşıp sarıldığımda belini saran kollarımı tutarken beni ani bir şekilde çekip tezgâhla arasına aldı. "Sweatshirtlerimden sonra sıra tişörtlerime mi geçti," dediğinde üzerimde olan tişörtünün eteklerine kaydı parmakları. "Kahve içip çıkalım, yolda bir şeyler atıştırırız."

Vecheyn |Tamamlandı.|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin