Bölüm 25: "Sönen Yıldızlar."

6.6K 698 375
                                    

-SÖNEN YILDIZLAR-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-SÖNEN YILDIZLAR-

Kaderimiz bir kalemde harcarken bizi,

Geçmişimiz hayallerimizi boynumuza bir düğüm gibi doladı.

Geçmişimiz bir cellat gibi boynumuza doladığı hayallerimizle bizi öldürürken, gelecek bize umudunun dallarını uzatıyordu. Sen o dalları tutarken sevgilim, ben kırmak için çabaladım, başaramadım. Geleceğin vaat ettiği umuda sıkıca bağlanan hayallerin bizi beraberinde sürükledi, durduramadım. Hayallerin bir fırtınayla ellerimizden kayıp giderken sen onlara daha sıkı tutundun. Seni onlardan ayıramadım, yanan yine ben oldum. Bunu görmedin.

Ölü bir kadın filiz tutmazmış,

Hayallerini yok et sevgilim.

"Çünkü benim çocuğum olmuyor, ben senin o istediğin hayali hep yarım bırakmak zorunda kalacağım."

Dudaklarımdan dökülen itiraf aramızda bir bomba etkisi yarattı. Çağan darbe almış hayalleriyle birlikte sessizliğe bürünürken ne düşündüğünü anlamak zor gibiydi. Suskundu, düşünceliydi ve sanki biraz hayal kırıklığına uğramış gibiydi. Sanki yüzünde biraz da kızgınlık var gibiydi ama öyle ki yüzündeki karmaşık ifadeden hiçbir şey çözemiyordum. Onun hayallerini bu denli yaralamayı istemezdim ama geçmiş bizi bu denli yaralarken bu mümkün olmadı. Geçmişimiz bizi öldürmeyi isterken yara almak kaçınılmaz oluyordu.

Çağan'ın benden uzak tuttuğu gözlerini en sonunda benimle buluşturduğunda içine düştüğüm azaptan biraz olsun kurtuldum. Eli elimi kavradığında parmakları parmaklarımı sevmeye başladı. Yine kaçıp gitmek istiyordum ama bu defa yapmayacaktım. Bu defa gerçeklerle yüzleşecektim ve bunu Çağan ile birlikte yapacaktım. Belki omuzlarımda ki bir yükten daha kurtulmak iyi gelirdi ama bu bencillikti çünkü benim kurtulduğum yük Çağan'ın omuzlarını bulacaktı. "Niye sakladın bunu," dediğinde sesinde ki siteme göz yumdum. Haklıydı, saklamam belki de hataydı. "Seni bile bile yaralamama izin verdin."

"Bilmiyorum," dediğimde sesim güçsüz çıkmıştı. "Önce bunun için erken olduğunu düşündüm, sonra hayallerini yaralamaktan korktum."

"Korkmak," dediğinde ellerimi daha sıkı tuttu. "Senden bu söz o kadar nadir anlarda çıkıyor ki ama buna rağmen korktuğunu bilmek beni delirtiyor."

Ellerimi tutan ellerine gözlerimi indirirken katiyen onun gözlerine bakmıyordum. Gözlerinde göreceğim ifadeler beni korkutuyordu. Onun yaralı olmasını görmek istemiyordum. Görürsem hırçınlaşırdım, görürsem canımı yakmak isterdim. Sessizliğime devam ederken bir anda elleri yüzüme kaydı. Yüzüm onun avuçları arasında yaşam bulurken gözlerimi ona çevirdim. "Eşim, sevdiğim." Kelimeler dudaklarından efsunlu bir şekilde dökülürken gözlerine bakakaldım. Eşim mi? Çağan sen zihninin içinde bizi nereye koydun bilmiyorum ama orası her geçen gün daha ileriye gidiyordu. "Sen sakın üzülme. Benim hayallerim sadece seninle birlikte güzel," dediğinde dudaklarımdan öptü ardından yüzümü sevdi. "Bir çocuğumuz olmayacaksa olmasın. Ama sen hep yanımda ol."

Vecheyn |Tamamlandı.|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin