|2. Kitap|Bölüm 20: "Kalp Atışı."

3.6K 308 563
                                    

KALP ATIŞI

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


KALP ATIŞI

Bir bebek anne rahmine düştüğü an annesinin kalbiyle aralarında sonsuza dek sürecek bağ oluşurmuş.

Ben kalbimi saran iki eşsiz bağa sahiptim.

Hayatımın hiçbir köşesinde anneliğe dair tek bir kırıntı bile bulunmazken annelik bir anda hayatımın merkezi haline geldi. Beni benden aldı, kendime karşı kurduğum öfke kalkanını indirdim. Buz kesmiş kalbimin yerine sıcacık bir kalp taktım, aydınlık yüzümü kendime çevirdim. İçimde büyüyen dünyayı aydınlığım ile ısıtmaya söz verdim, ben içimde büyüyen o iki hayatı korumaya yemin ettim.

Şimdi iki eşsiz parçayla sınanıyordum.

Çocuğunu unut... Hangi anne çocuğunu unuturda ölmesine göz yumardı? Bir hırs uğruna çocuklarının elinden kayıp gitmesine kimse göz yumamazdı. Ben Çağan'ın mirasını karnımda taşıyordum, sevdiğim adamdan emanet olan iki parçanın ellerimden kayıp gitmesine nasıl izin verirdim? Olmazdı, olamazdı. Ben onlara kavuştuğum gibi kaybedemezdim, bir şerefsizin planlarına kurban edemezdim.

Ellerim karnımı sarıp sarmalarken bir yandan çıkış yolu arıyordum. Odadan pencere aracılığıyla çıkamazdım, parmaklıkları vardı. Odaya kitlenmiş bir halde olduğumdan evin içerisinde kaçacak bir yer bulamıyordum, kapana kısılmış gibiydim. Ne Çağan'dan bir ses çıkıyordu ne de ben bir çıkış yolu bulabiliyordum, sıkışıp kaldığım yerden başka bir yol bulamıyordum. Aklım durmak üzereydi, ilk kez bu kadar bilinmezliğin içinde kıvranıyordum.

Bir kez daha şansımı denemek için kapıyı zorladığımda başarısızlıkla sonuçlanırken ellerim karnımı buldu. "Korkmayın anneciğim kurtulacağız," dediğimde her geçen vakit buna inancım azalıyordu. "Bir yolunu bulacağız. Ama söz sizi huzursuz ettikleri için bunun cezasını anneniz kesecek." Ya onlara zarar gelirse? Ben bir daha Çağan'ın yüzüne bakamazdım, bir daha onun yanında duramazdım. Nefes bile alamazdım, onlar benim canımın ta kendisiydi insan canı olmadan yaşam süremezdi.

Kapının kilidi açılırken gözlerim odada elime almak için bir şeyler aradı ama yine başarısızlıkla sonuçlandı. Kapıyı kırmam gerekirdi ama bir hayli güçlü bir yapıya sahipti, kendimi zorlamam yine onları riske atardı. Doğan iti içeriye girerken, "Benimle uğraşamayacağını öğrenmen gerekiyordu. Fazla ayağıma dolandın, seni ayak altından kaldırma vakti geldi," dediğinde üzerime doğru yürüdü. "Önce o piçinden kurtulalım ardından seni Görkem ile yurt dışına yollayacağım. Orada geçmişe dair her şeyin yok olacak merak etme."

"Seni geberteceğim!"

Ellerimi gırtlağına sardığımda bedenini duvara vururken var gücümle boynunu sıkmaya başladım. Ellerimden kurtulmaya çalıştığı her an başarısızlıkla sonuçlanırken yüzü kızarmaya başladı. Ölsün umurumda olmazdı zaten istediğim buydu. Kollarımın iki tarafından tutulup çekildiğimde iri yarı iki adamı beni sıkı sıkıya tutarken Doğan öksürükleri arasından, "İndirin bodruma doktor şimdi gelecek," dediğinde ellerinden kurtulmaya çalıştım. "O çocuğu karnında paramparça ederken buna şahit ol isterdim lakin işimi riske atamam."

Vecheyn |Tamamlandı.|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin