-Şeytanın Kumpası-
Şeytan kumpasını kurdu, her adımım ona çıktı.
Asıl şeytan bendim, bunu henüz görmedi.
Şakağıma dayanan namlu bir şeytanın elindeydi. Bir namluyla oyun oynuyordu. Adım adım bir oyun içinde ilerliyorduk, her adım bataklık her adım kumpastı. Şeytanla şeytan olup yürüdüğüm bu yolda onu düşürmek için adımlarını dikkatle izledim. Attığımız her adım onun kumpasına değil bambaşka bir kumpasa bizi sürükledi.
Boynuma doladığı kolu ve şakağıma dayadığı silahla dışarıya sürüklerken ondan kurtulma ihtimalimi neredeyse sıfıra düşürdü. Benimle kafayı bozdu, beni takıntı haline getirdiği belliydi. İşin tuhaf yanı bende onu takıntı haline getiriyordum. Giderek ona karşı hırs doluyordum ve bu fevri hareket etmeme sebep oluyordu. "Sonunda elime düştün," dedi. Bu onun keyfini yerine getirmişe benziyordu. "Öyle kolay kolay kurtulmana izin vermeyeceğim."
"Bu kafayla devam et tamam mı? Benim öfkemi üzerine çekmeye devam et."
Arabasına doğru beni peşinden sürüklerken ileride bize doğru gelen araç dikkatimi çekti. Camları açıldığında silahlı adamlar camlardan çıkarken, "Çağan," diye haykırdım. "Dikkat et!" Kollarından kurtulurken ani bir refleks ile belindeki silahımı alıp onu arkama çektim. Kendimizi duvarın arkasına çekmemle ateş açılırken siper aldığım yerden ateş açtım. Gözüme kestirdiğim adamın birine ateş edip indirdiğimde gaza basıp hızla uzaklaştılar.
Olduğum yerde duvara yaslanıp soluklarımı düzene sokmaya çalışırken Çağan giden arabanın arkasından öfkeyle bakıyordu. Ardından bakışları bana dönerken etkilenmiş gibi bakıyordu. Bana doğru bir adım daha attığında artık duvar ile arasındaydım. Elini duvara yaslarken gözlerimin içine bakmayı sürdürdü. Sert bir şekilde yutkunduğunda bakışları benden uzaklaştı. "Demir itinin adamları," dediğinde gergin duruyordu. "Akılları sıra gözdağı veriyorlar."
Çağan sayesinde adamların sevkiyatını patlattığım için işbirliği içinde olduğumuzu düşünüyor olmalılardı. Bu yüzden ikimizi de hedeflerine almışlardı. Başımda bir bu eksikmiş gibi birde bunlarla uğraşacaktım. "Tabi sevkiyatını senin aracılığın ile patlattığım için beni de gözüne kestirdi."
"Seni kimseye kaptırmam," dediğinde bakışları üzerimde gezindi. "Seni sadece kendime sakladım. Bir başkasına izin vermem."
Ona arkamı dönüp gidecekken arkamdan silahını bana doğrulttu. Derin bir nefes aldım ve sakinliğimi korudum. Çağan Arsal'ın öfkesine karşılık vermeyecektim. Topuğumun üzerinde dönüp bakışlarımı ona diktiğimde, "Nereye gidiyorsun," dedi, sesi bu kez öfkeli çıkıyordu. Az önceki keyfinden pek eser yoktu. "Benimle geliyorsun." Senin hayatını kurtaran da kabahat, ne diye kurtardım ki? Her şey bir refleksten ibaret olmuştu, onu kendi arkama çekip korumaya alacak kadar olay ani gelişmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vecheyn |Tamamlandı.|
ActionBir hırçın dalga gibi yakıp yıkmıştı zihnimi, Yerine tüm benliğinin yıkıntılarını bırakmıştı. Bir şehrin küle çevirdiği kalbin sahibiydi onlar. Bir şehir acımasızca kül edip geçtiği kalpleri, kanlı parmaklarının arasında can çekişti. Ruhları bir mez...