-ZEHİR-
Bazen şifa panzehirde değil zehrin ta kendisindedir, bunu sakın unutma Neva.
Çağan Arsal tehlikeli bir ikilemin içindeydi. Öfkesi ve sakinliği arasında ince bir çizgi üzerinde gidip geliyordu. Öfkenin hapsettiği ruhlar kaybetmenin eşiğinde olurdu. Bu bir kumar gibiydi, ya kaybedersiniz ya da kazanırsınız ortası olmazdı. Şimdi bir kumar masasında yüzleşmenin ta ortasındaydık. İçinde olduğumuz yüzleşme Çağan'ın kardeşine karşı vereceği imtihan gibiydi. Çağan öfkeyle hareket ederse kaybedecekti. Berin hassas bir kızdı ve onun öfkesiyle karşı karşıya gelemeyecek kadar narin bir yapıya sahipti.
Alp ve Berin el ele Çağan'ın karşısında dururken ben ise Çağan'ın birkaç adım arkasında onları izliyordum. Berin Alp'in elini bırakmadan bir adım öne çıktığında Çağan kardeşinin bu tepkilerini dikkatle izliyordu. O da kardeşinin nasıl bir yapıya sahip olduğunu iyi bildiği için temkinli davranıyordu. "Abi açıklamama izin ver," dediğinde kendinden emin duruyordu. "Hemen fevri davranma olur mu?"
Alp Berin ile arasındaki bir adımlık boşluğu kapatırken, "Berin sakin olur musun? İzahı olmayan bir şey yapmıyoruz, ben abine her şeyi anlatırım."
Çağan onun araya girmesiyle öfkeyle solurken, "Ne anlatacaksın lan?" dedi.
Onları umursamadan masaya geri dönüp oturdum. Gelen yemeğimden yemeğe başladığımda keyifle onları izledim. Ne yapıyorlarsa yapsınlar, karışmayacaktım. Sonuçta beni ilgilendirmezdi, buraya karnımı doyurmaya geldim. "Abi ne olur sakin sakin konuşalım." Çağan Berin'i dinlemezken onun kolunu tuttu ve çıkışa doğru yöneldi. Alp'te peşinden gidip Çağan'ın kolunu yakaladığında heyecanla onları izlemeye devam ettim. İş daha heyecanlı bir hale geliyordu.
"Berin'i öylece götüremezsin Çağan abi," dediğinde bu duruşu karşısında memnuniyetle onu izledim. "Bizi dinleyeceksin."
Çağan dik gözlerle onlara bakarken Berin onun aksine mahcup bir şekilde bakıyordu. Alp ise kendinden emin bir şekilde durmaya devam ederken cesaretini katiyen kırmıyordu. Çağan buna daha sinir olurken asıl meseleden habersizdi. İşin içinde benimde olduğumu öğrenseydi yine benimle kafayı bozacaktı. "Abi hadi lütfen oturup konuşalım," dedi Berin. Çağan'ın onu kıramayacağını biliyordum. "Madem ki bizi gördün en azından ne olduğunu bil. Bizimle konuş ki için rahat etsin."
"Berin için dinleyeceğim."
Masaya geçip karşıma oturduğunda Berin'de onun yanına oturdu, Alp'te benim yanıma oturdu. Surat asmış bir durumda otururken içten içe hallerine gülüyordum, farkında değildiler. Hatta belki de masada olduğumu bile unutmuş olabilirlerdi. Berin gergin bir şekilde abisini izlerken, Alp onun aksine rahat duruyordu. "Sizi dinliyorum anlatın." dediğinde bakışları Alp ve Berin'de geziniyordu. Öyle bakıyordu ki karşısındakini sırtf bakışları ile manipüle edebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vecheyn |Tamamlandı.|
AcciónBir hırçın dalga gibi yakıp yıkmıştı zihnimi, Yerine tüm benliğinin yıkıntılarını bırakmıştı. Bir şehrin küle çevirdiği kalbin sahibiydi onlar. Bir şehir acımasızca kül edip geçtiği kalpleri, kanlı parmaklarının arasında can çekişti. Ruhları bir mez...