-KABRİSTAN-
Geçmişimin sancıları şimdi ki kadının ruhunu sızlatıyordu.
Kül olmuş bir şehrin azabı büyük olurdu, bunu yüreğimin kül olduğu yerde acıya acıya öğrendim. Benden iki can gitti, kendi canımı kaybettim. Kendi kayıplığım bana azap yaşatıyordu, kayıplarımı verdiğim bu şehirde aldığım her nefes zehir gibi geliyordu. Buradan çok kez gitmeyi denedim, sayısız biletler almaya yeltendim, sayısız istifa dilekçeleri yazdım, veremedim. İçimdeki görev aşkı bu şehirde kalmaya dayanmam için tutunacak dal oldu.
Bir de...
Bir de sanırım o sebeplere Çağan'da ekleniyordu.
Çağan Arsal hayatıma girdiği an tüm dengelerimi beraberinde değiştirdi. İlk defa kendimle verdiğim savaşın sebebi oldu. Kendimle savaştıkça hırslandım, hırslandıkça daha da öfke doldum. Çağan beni gördükçe, sakladığım yaralara dokunmak istedikçe hırçınlaşıyordum. O beni anladıkça kendi sınırlarımın arkasına saklanamıyor olmanın stresini yaşıyordum. İlk kez biri tarafından bu kadar görünür olmak dengemi bozuyordu.
Ellerim bağlı olarak bir depoda tutuluyordum. Ne kadar süredir burada tutuluyordum bilmiyordum, geçen her vakit içimde ki öfkeyi de harlıyordu. Çağan'ı benim üzerimden vurmak için bu oyunu oynadılar, akıllarınca beni ellerinde tutarak ona boyun eğdirebilecekleri gibi saçma bir şey düşünmüş olmalılardı ki ben şuan Kuzey'in elindeydim. Kuzey şerefsizi kime bulaştığının farkında değildi ama kime bulaşmaması gerektiğini ona öğretmek için kendime has tarzımı çok güzel kullanacaktım. Bu işten zararlı çıkan onlar olacaktı.
Kuzey içeriye girdiğinde elleri cebinde rahat bir tavırla bana doğru yürümeye başladı. Bacağında ki aksama geçen gün ki eserimdi. Tam karşıma geçtiğinde alaycı gözlerle süzerken dudakları beraberinde kıvrıldı. O yüzünü en kısa zamanda yumruklarımla dağıtacağıma dair kendime bir söz verdim. "Sevgilin kudurmuş it gibi her yerde seni arıyor," dediğinde bundan memnun gibiydi. "İlk başta sen de ne bulduğunu anlayamadım ama şimdi fark ediyorum da değişik bir auran var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vecheyn |Tamamlandı.|
ActionBir hırçın dalga gibi yakıp yıkmıştı zihnimi, Yerine tüm benliğinin yıkıntılarını bırakmıştı. Bir şehrin küle çevirdiği kalbin sahibiydi onlar. Bir şehir acımasızca kül edip geçtiği kalpleri, kanlı parmaklarının arasında can çekişti. Ruhları bir mez...