Bölüm 13: "Kül Şehir."

13.3K 900 236
                                    

-Kül Şehir-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Kül Şehir-

Bu kumpasta şeytanın kendisiydi, karşımda ki kendini şeytan sanarken, asıl şeytan oyunda yerini aldı.

Benim şeytan oluşum kötü olduğumdan değildi, kendini şeytan olmaya adamış şerefsizlere ders vermek için onların maskesini takardım. Can yakardım ama asıl bedel ödetmeden kimsenin peşini bırakmazdım. Adalet dolu yanım ve kinim onlarla uğraşmam için çıldırıyordu. Kendime istediğimi verecektim ve tam da bu kumpasta düştüğüm yerden oyunu baştan yazacaktım. Tepelerine çökeceğimden habersiz bahtsız zaferini kutluyordu.

Gözlerim kapalıydı, onlar beni baygın hatta ölümün pençesinde bilirken ben oynayacağım oyun için sıramı bekledim. Yakınımda duyduğum adım sesleri o şerefsizin etrafımda doladığını açık ediyordu. "Acemi," dedi Ersan Arsal. "Ondan kurtulmak sandığımdan daha kolay oldu." Sen öyle san şerefsiz, benden kurtulduğunu sandığın her an seni hayal kırıklığının içinde boğacaktım. Kazandığını sandığı her an daha büyük hezimetler yaşayacaktı. "Bir kadını ortadan kaldırmayı beceremediler, halbuki ne kadar kolaymış değil mi oğlum?"

"Sana yeminim olsun ki bu yaptığını ödeteceğim. Öldün Ersan Arsal sen bugün öldün," diye bağırdı. "Neva, dayan seni kurtaracağım." Çağan başımda çok bağırmıştı, onun bu denli korkacağını düşünmedim. Ben bugüne kadar onun çoğu hareketini sorgulamıştım. Lakin o sesinde ki korku o kadar içime işledi ki gerçekliği tokat gibi yüzüme çarptı. Beni önemsiyordu, beni gerçekten önemsiyordu. Bu tüm dengemi alt üst ediyordu ama çabuk toparlanmayı da biliyordum.

Canımın acısı yavaş yavaş azalırken, uygun anı kollamaya başladım. Düştüğüm yerden daha güçlü kalkacaktım ve onun beni alt edemeyeceğini gösterecektim. Acemi sandığı kadın tarafından yenilmek ona vurduğum ilk darbe olacaktı. Beni hafife almakla en büyük hatayı o yaptı şimdi bunun bedelini ödetme vaktiydi. "Sıra sende oğlum," dediğinde bana yaklaştığı için yeniden gözlerimi kapattım. "Sizi ayırmayacağım merak etme ama önce öldüğünden emin olalım hala nabzı atıyorsa icabına bakmam gerekir."

"Dokunma ona," diye bağırdı Çağan. "Ersan, sakın Neva'ya dokunma."

Parmakları boynumu bulduğunda nabzıma bakmak isterken gözlerimi açtım. Kollarımı boynuna dolayıp onu sert bir şekilde çektiğimde yere düştü, silahına vurup onu ileriye fırlattım. Yerde iki üç tur döndüğümde Ersan'dan uzaklaşırken ayağa kalktığımda hızla silahıma koştum. Koşmaya devam ederken ayağımın yardımı ile zemin üzerinde kayarken yere çömelip silahımı kaptım ve tek dizimin üstüne çöküp silahı Ersan şerefsizine doğrulttum. "Oyun bitti Ersan Arsal," dedim düz bir sesle. "Asıl oyun ise yeni başlıyor."

Özel harekât polisiydim.

Bu dallamanın karşısına hazırlıksız çıkmazdım. Onlara bu fırsatı vermezdim.

Vecheyn |Tamamlandı.|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin