GÖKYÜZÜNDE PARLAYAN İKİ YILDIZ
Liman gibi bir adam sevmiştim. Koşulsuz şartsız beni içinde saklayan.
Üzüntülerimde,
Mutluluklarımda,
Acımda,
Bana sığınak olan bir adamı sevmiştim.
Yüreğinde kocaman bir yuva taşıyan adamı sevdim. Yaralı yüreğine rağmen tüm gücüyle bana yuva oldu, küçücük yüreğine kocaman bir yuva kurdu. O yuva öyle sağlamdı ki hiç kimse yıkamadı, hiç kimse o yuvayı dağıtamadı.
Son bir ay içinde Çağan yaptığı her hamleyle Doğan'ı adeta kudurturken elinde ne var ne yoksa hepsini kaybetmesine sebep oluyordu. Planlarının hepsi birer birer çöp oluyordu ve Çağan eline geçirdiği her bir hamleyi büyük bir koz olarak kullanarak Doğan'a darbe indiriyordu. Daha saldırgan, daha planlı bir adama dönüşüyordu, son zamanlarda yaptıkları bunu tasdikliyordu.
Birde bana pek fazla bir şey anlatmıyordu.
Strese girmemem için büyük çaba sarf ediyordu, olaylardan uzak durmam için elinden geldiği kadar beni olayların dışına çekiyordu. Son zamanlarda her şeyin istediği gibi gittiğini biliyordum ama bunların içeriğini bilmiyordum. Doğan'ın elindeki hangi belgeleri aldıysa kudurmuş köpeğe dönerken bunun arkasında ne olduğunu bilmiyordum. Artık bilmek bile istemiyordum. Tek istediğim hayatımın bu önemli dönemini gerektiği gibi yaşamaktı ve az çok bunu başarıyordum.
Kendini belli eden karnım artık hamile olduğumu açık açık bağırıyordu. Tam on sekizinci haftaya giriş yapmıştık. Giderek büyüyen çift yumurta ikizlerimiz şu ana kadar olması gereken gelişimi gösteriyorlardı. İçimdeki endişeler bununla birlikte son buluyordu, onlara iyi bakıyorum, iyi besleniyorum ve ihtiyaçları olanı onlara veriyorum demek oluyordu. Artık düşük tehlikem yoktu, her şey olması gerektiği gibi gidiyordu ve bu içimi rahatlatıyordu.
Çağan ise her geçen gün büyüyen karnım ile kafayı yemek üzereydi. Hala inanamadığı bu mucize onun tüm dengesini alt üst etmişti. Her gün onlarla konuşuyordu, elleri sürekli karnımdaydı ve büyüyen karnım onun için efsunlu bir gerçek oluvermişti. Üstümüze titriyordu adeta, kendi gözünden bile sakınıyordu. Yediğime, içtiğime, uzanmama kadar her şeyi kontrolü altında tutarken bana düşen sadece onun dediklerine uymak oluyordu, aksi bir durumu seçenek dahi olarak bırakmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vecheyn |Tamamlandı.|
AcţiuneBir hırçın dalga gibi yakıp yıkmıştı zihnimi, Yerine tüm benliğinin yıkıntılarını bırakmıştı. Bir şehrin küle çevirdiği kalbin sahibiydi onlar. Bir şehir acımasızca kül edip geçtiği kalpleri, kanlı parmaklarının arasında can çekişti. Ruhları bir mez...