Bölüm 36: "Kukla Ve Kuklacılar."

4.7K 526 663
                                    

KUKLA VE KUKLACILAR

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KUKLA VE KUKLACILAR

Öldürdüğüm duygularım, kendime kurduğum en büyük kumpasımdı.

Sonra bir adam geldi, beni o kumpasa düşürdü ve sonra elimden tutup kaldırdı. Kaldırdığında duygularımı yeniden filizlendirdiğini anlarken aslında çok geç kaldım.

Kendime acımasızken, bana kendime merhamet etmeyi öğretmişti bile.

O kumpasa nasıl düştüm, nasıl ona tutundum hiç bilmiyordum. Onun yaralarına yaklaşırken aslında kendi yaralarımla karşı karşıya kalmış, sonra bir ayna misali onda kendimi görmüştüm. Öylesine bir boşluğun içindeydim ki sevgisine gafil avlanmıştım. Onun sevgisine batmış, çıkış yolunu bulamamıştım. Bizim hikâyemizin bir çıkış yolu yoktu. Çıkış için çok geç kalmıştık.

Hikâyemizin bir çıkışı yoktu, pusulamızın oklarıysa hep bize dönük kalacaktı.

İnanıyordum ki ne yaşarsak yaşayalım o pusula bizi göstermekten vazgeçmeyecekti. Bir kez bu sevdaya kapıldık, artık çıkışlar kapalıydı, gidişler ise yasaklıydı. Biz onunla artık aynı ruhu paylaşıyorduk, buna eskisinden daha fazla inanıyordum. Onda kendimi gördüğüm günden beri kendimi iyileştirmeye çabalamaya başladım. Kendimi yaralarsam onu da yaralayacağıma inandım ve artık kendime bunu yapmaktan vazgeçtim.

Gözlerimin önüne serili olan heybetli bedenini izlerken temkinli bir şekilde doğruldum ve yüzüne yaklaştım. Önce parmaklarımla yüzünü severken ardından birçok öpücüğü hafif hafif yüzüne bıraktım. Artık ona sevgimi göstermekte daha başarılıydım ama bazı anlar onu uyurken, tüm masumluğu üzerindeyken sevmeyi bir alışkanlık haline getirdim. "Bazen inanamıyorum yanımda olduğuna," diye fısıldadım yüzünü severken. "Böylesine güçlü bir sevgiyi hak ettiğimi düşünmezdim, yanıldım. Sen benim hak ettiğim gerçeğim oldun."

Son bir kez daha yüzüne kondurduğum öpücükle birlikte burnunu kırıştırırken tebessüm kondu dudaklarıma. Sakallarını sevdim ardından yüzümü sakallarına gömdüm. Kokusunu içime çektim, günümü aydınlattım. Dikkatli bir şekilde yataktan kalktığımda dolaba doğru ilerlerken mırıldandığını işitip ona döndüm. Hala uyanmadı, son zamanlarda fazla yoruluyordu bu yüzden uyumak hakkıydı. Hoş bende yorgundum ama bir şekilde işimin başında olmam gerekiyordu.

"Neva?"

Yanına yaklaştığımda yatağın kenarına otururken yüzünü ellerimin arasına alıp suratına kocaman bir öpücük kondurdum. "Uyu sen," dediğimde kafasını tekrar yastığa bastırdı. "Merkeze geçmem gerekiyor, işlerim var." Homurdanarak kafasını gömdüğü yastıktan kaldırırken içimde ki şefkat duygusuna esir düştüm ve başını kırılgan bir şeymiş gibi tutup yastığına geri bıraktım. Dinlenmesini istiyordum, yeterince gergin günler yaşadık. En azından o dinlenmeliydi, son günlerde sanki her şey normalmiş gibi bir de ben onu yeterince yoruyordum.

Vecheyn |Tamamlandı.|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin