BÖLÜM 22
Hani şöyle bir söz var ya; gerçek kahramanlar görünmez.
Bu söz Haruki için mi geçerli acaba?
Benim için hayatını tehlikeye atması ve ortadan kaybolması. Minnet duymamı beklememesi. Belki de söylediğim sözlerin aklında yer etmiş olması...
Sana bağlanmak istemiyorum derken bunu yapmaya mı çalışıyordu? Beni kendine bağlamamak için aynı zamanda uzak mı duruyordu? Kim bilir.
Su kenarına paralel ilerleyen sahilin beyaz kumlarının üstünde biri oturuyordu. Dizlerini karnına çekmiş, kollarını dizlerinden sarkıtarak ellerini birleştirmiş. Kahve saçları deniz rüzgarıyla hareket ederken, o ufukta bir yere bakıyordu.
Kıyafetleri nispeten kurumuştu ancak yanında bir de kanlı bez vardı. Neden kan?
Yanına yaklaştıkça heyecanlanmama anlam veremiyordum. Robot! Bildiğimiz robot! Evime almamak için yüz takla attığım robota yaklaşırken ne oluyor da heyecanlanıyorum ki? Eskiden Akın'ı görürken hızlı atan kalbim şimdi yörüngesini değiştirmiş gibiydi.
Ayaklarım beyaz kumla buluştuğunda içim titredi. Bir anda ısınmıştı her yanım. Üşümüştüm besbelli. Yıllarıdır üşüyen ruhum bir robot tarafından ısıtıldığı için utanmalı mıydım?
Herhangi bir ses çıkarmadan yanına oturdum.
Geldiğimi fark etti ama bana bakmadı. Bir şey de demedi.
Derin bir nefes alarak yüzüne baktım. Hâlâ ufuğa bakıyordu. Gözleri tatlıca kısılırken orada ne görmeye çalıştığını anlayamıyordum.
Baktım, adamın taşla vurduğu yer yeniden açılmış ve kanamıştı. Kurusa da kanıyor olması şaşırtmıştı beni. Sistem kendini tam olarak tedavi edememiş olmalıydı, ya da öyle bir şey. Ben de tam bilmiyorum ama uyduruyorum öyle bir şeyler.
Ortam öylesine sessiz ki durup da sormaya cesaretim yok. Sadece izledik bu yüzden.
O ufuğu izledi, ben de onu. Aramızdan geçen tek şey sahilin tatlı sıcak rüzgarı ve denizin huzur veren sesiydi. Buna rağmen çok yakın hissediyordum kendimi ona. Sanki sarılıyor gibiydim.
Arasında boşluk olmasına rağmen insan başka birine sarılıyormuş gibi hissedebilir mi? Bu çok tuhaf değil mi?
Ama ben hissediyorum işte. Ve buradan çıkardığım şeyse, eğer bedenlerimiz sarılmıyorsa şu an ruhlarımız sarılıyor.
Hissediyorum...
Bu konuda yalan söylemeyecek kadar da utangaç bir insanım ama şu an bu Çocuk robot'la ruhlarımızın sarıldığını çok net bir şekilde hissedebiliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAPAY ZEKÂ
Science FictionJaponya'dan Amerika'ya gönderilmesi gereken bir kargo uçağı Türkiye'de düştü. İçinden sağ çıkan şey sadece o oldu. Haruki, Amerikalı iş adamı için özenle tasarlanan üstün zekalı bir robottur. Kargo uçağı Türkiye'de düşünce tüm planlar alt üst olur. ...