Yol ortasında çiçek

85 18 121
                                    

Dayanamadım ve yine bölüm attım. Sizden bol bol yorum bekliyorum kızlarım 😘

MİNZY

Şehrin girişinde duran ve insanları kontrol eden askerleri geçtim. Atım için ahırdan bir yer kiralamıştım. Şehirde atla gezmek çok dikkat çekerdi. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Burası askerlerin dolu olduğu bir şehirdi. Suç oranı düşük olsa da hiç de yok değildi. Kendime kalacak bir yer bulmalı ve çevreyi araştırmalıydım sanırım. Kalabalık sokaklardan uzaklaştım. Keşke kızlarda burada olsaydı. Kendimi tek çok güvensiz hissediyordum.

Boş bir sokağa girdim ve devam ettim. Buralarda umarım bir pansiyon vardır. Acaba buruja taşını bulabilecek miydim ? Ya da kızlar bulabilecek miydi ? Güçlerimiz tekrardan kontrolden çıkacak mıydı ? Bütün  düşünceler panik olmamı sağlıyordu. En azından Dara burada olsaydı. Yine espri yapar beni güldürürdü ya da oluruna bırak derdi. Toprak yolun ortasında bir papatya gördüm. Gülüp ona yaklaştım ve yere eğildim.

"Ne güzelsin sen öyle. Burada nasıl açabildin" diye mırıldandım. Biraz yaprakları solmuştu. Elimi köklerine koydum. Bir saniye sonra yaprakları canlandı.

"Bayan kenara çekilin!" Bağırmaya kafamı kaldırıp bana doğru hızla gelen at arabasını gördüm. Panikleyerek ayağa kalktım. Birinin elimi tutmasıyla kenara çekildim ama yeterince çekilmemiş olacağım ki at arabasının tekerleği ayağımın üzerinden geçti. Acıyla bağırdım.

"Hay aksi. İyi misin ? Ne oldu ?" Dedi erkek sesi. Küçük gözleri panikle açılmıştı.

"B-ben ayağım..ayağım acıyor" dediğinde ayağıma baktı.

"Üzerinden geçti"

"Özür dilerim. Daha hızlı olmalıydım" dedi. Neden özür diliyor ki kendi bile yapmadı hatta yardım etti bana. Sinirle bizden uzaklaşan at arabasına baktı.

"İnsan bir durur. Aişh. Seni doktora götürelim. Ayağına baksın" dediğinde gözlerim kısıldı. Karşımdaki esmer adama odaklandım.

"Hayır. Buna gerek yok! Ben başımın çaresine bakarım" dedim ve çantamı omzuma astım. Onu hafif itip ellerini üzerimden çekmesini sağladım ve yoluma döndüm. Lakin kararlılığım bir adım atana kadardı. Ayağımın acısıyla tekrar bağırıp yere düştüm.

"Dikkat etmelisin. Kendine zarar veriyorsun" dedi ve dirseklerimden nazikçe tutup beni kaldırdı.

"İzin ver yardım edeyim. Evimde buraya yakın. İstersen doktoru oraya çağıradabilirim" dediğinde çantamı kaldırıp kafasına geçirdim.

"Sapık! Nasıl bunu teklif edersin? Sen kendini ne sanıyorsun ? Uzak dur benden yoksa bağırıp herkesi başımıza toplarım" dedim yüksek sesle. İki elini havaya kaldırdı.

"Zaten bağırıyorsunuz" dediğinde sinirle ona baktım ve tek ayağım üzerinde zıplayarak yolun kenarına geçtim. Ne kadar ayağım yere değmese de hareketten dolayı acıyordu. Acınacak haldeydim! Bunca yıl sonra saraydan çıkarsan bu olur Minzy! Chaerin bile Kara Orman'da benden daha iyi durumdadır. Sinirlerim bozulmuştu ve ağlamak üzereydim.

"Bak hayır yanlış anladınız beni. Sadece yardım etmek istedim. Bu şehirden olmadığınıza göre hastane sizi tedavi etmez. Biliyorsunuz dimi ?" Dedi adam. Biliyordum tabi ki!

SKYDRAGONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin