Dara
Burujanın laneti kısmından bir bok anlamamıştım. Bölüm şifrelerle doluydu ve limana varana kadar onları çözmeye çalışmıştım ama sonu hüsran.
"Geldik" dedi Seungri sessizce. Kitabı çantama attım ve yerimden kalktım. Birlikte gemiden indik. Limanda koluna girdiğimde bana baktı.
"Devam et Ri. Adada olan adada kaldı. Benim hakkımda hiç bir şey bilmiyorsun. Ben hala gezmeye gelen, utangaç ama tatlı kızım" dedim gözlerimi kırpıştırırken. Dediğim şeyle yüzünde samimî bir gülümseme oluştu ama hemen toparlandı.
"Kimseye söylemem. Her şeyden önce sen Ostra Yöneticisin. Saygım sonsuz" dediğinde kafa salladım. Limanda bizi bekleyen arabaya bindik ve pansiyona ilerledik. Sessizdi, acaba dediğim şeyleri mi düşünüyordu? Yasa yaşadıklarımızı?
"O zaman yarın kahvaltı ? Ya da akşam yemeği? " dediğimde bana döndü. Araba pansiyonun önünde durdu.
"Dara ne yapmaya çalışıyorsun? "
"Eğlenmeye çalışıyorum"
"Ama ben eğlenmiyorum" dediğinde gözlerimi kıstım. "Asıl sen ne istiyorsun Seungri ? Saat gece yarısı ve beni pansiyona getirdin. Madam Lee ne yapacağımızı soracak ?"
"Sorsun. Sıkıldığını söyle"
"Ama sıkılmadım" dedim sinirle. Sıkılmamıştım ki ! Ayrıca bugün doğru düzgün vakit bile geçirememiştik bile!
"Sıkılmadın ama bana benden uzak dur dedin ?"
"Bana aşık olma dedim. Arada fark var!"
"Sen bu kadar güzelken, yanında durup nasıl aşık olmam ?" Diye sinirle konuştuğunda kalbim hızlanmaya başladı. Bu çok cidden!
"Ben..Seungri bana karşı dürüst davranmadığını biliyorum. Sana güvenemem için yeterince sebep varken neden seninle olmak isterim" dediğimde dudakları şaşkınlıkla hafifçe aralandı.
"Ben sana karşı dürüst-"
"Ah hadi be! Karşında salak bir kız yok Seungri" dedim arkama yaslanırken. Pansiyona bir bakış attım.
"Ne diyorsun açık konuş!"
"Kimsin sen ? Zurgar'dan değilsin. Buradaki gemiler senin ama bu aralar buradaymışsın. Onun haricinde sadece bir iki günlüğüne gelir ve hemen gidermişsin. Neden ve nereye ?"
"Ben Asgar'a gi-" ayağımı oturduğu yerin altındaki tahtaya vurdum.
"Sakın yalan söyleme bana!" Dedim sesimi yükseltip. Bu sefer beklemediğim şekilde davrandı ve gülerek oda sırtını yasladı.
"Neden ? Zaten bilmiyor musun ?" Dediğinde gerildim. Bildiğimi nereden biliyordu ?
"Sen"
"Ah hadi Dara. İkimizde aynı taraftayız, ikimiz de saklıyoruz. Hadi açık konuşalım."
"Sen onun askerisin ?" Diye sordum ama cevabı biliyordum. Panik tüm vücuduma yayıldı.
"Bingo. Tam olarak sağ koluyum." Dediğinde ellerimi havaya kaldırdım.
"Beni öldüremeyeceğini biliyoruz Dara. O yüzden ellerini indir. Peki sen niye yaptın ? Ostra'yı sattın"
"Ostra'yı satmadım! Ostra için sustum" dedim dişlerimin arasından sinirle. Ellerimi indirmiştim çünkü o haklıydı.
"Eskisi için sustun ama yenisini sattın"
"Tek Ostra var. Yeni Ostra diye bir sey yok!" Dediğimde Seungri gülümseyerek kafa salladı. Kollarını göğsünde birleştirdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/258531643-288-k120811.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKYDRAGON
خيال (فانتازيا)Gücümü biliyordum Ne yapmam gerektiğini de Ama o gözler her şeyden vazgeçip, onunla beraber sessizce yaşama isteği oluşturuyordu işimde. Yine de ben o kişi değildim Oda beni tanımıyordu. Ben ne kadar yıllarca onu beklemiş olsam da.