Kan Bağı

63 17 111
                                    

DARA

"Peki o kalp orada mı kalacak öyle? "

"Ah doğru ben onun için kalktım tabi ki" dedi Hyorin dışarı çıkarken. O çıkınca kızlara baktım.

"O ormanda ne oldu bilmiyorum ama seni üzen bir şey" dedim Minzy'e bakarken. Chaerin yerinden kalkıp ona sarıldı.

"Ben yüzünden anlarım senin ne hissettiğini Minzy. Asla üzülme. Seni bizden ayıracak her şeyin cehenneme kadar yolu var" dedim ve kamaradan çıktım. Minzy'nin üzülmesine dayanamıyordum. Bu yüzden orada durmakta istemedim. Jiyong taşı Hyorin'e getirdi.

"Şu taşı bir verin. Yakından bakmak istiyorum" dediğimse Jiyong taşı bana uzattı. Gri bir taştı. Üzerinde dört tane delik vardı. Deliklerin ikisini birbirinden ayıran bir çizgi vardi. O çizgi ve delikleri saymazsak normal, yuvarlak bir taşa benziyordu.

"Ne yapacaksınız ?" Dedi Bom yanıma gelirken.

"Kalbi taşın içine koyacaklar." Dedi Seunghyun. Chaerin ve Minzy' de güverteye çıktı.

"Ama hızlı olmalıyız. Kıyıya az kaldı." Dedi Seungri dümenin oradan.  Kafa sallayıp taşı Jiyong'a geri verdim. Taşı tutup çizgiden iki yana ayırdı. Etraf zümrüt yeşiliyle aydınlandığında Daesung'da aramıza katıldı. Hepimiz tasa bakıyorduk. Hyorin ellerinde kalple geldi. Ejderhadan çıktığında atan kalp artık atmıyordu.

"Tamam. Hazır mıyız? " dediğinde herkes kafa salladı. Kalbi yavaşça taşın içine bıraktığında taş sarsıldı. Jiyong taşı daha sıkı tuttu ve Hyorin ellerini çeker çekmez taşı kapattı. Yeşil ışık söndü. 

"Tamam..nasıl çalışıyor ?" dediğimde herkes bana baktı. 

"Ne ? Yani bir şey olması gerekmez miydi ? Ne bileyim dünya aniden iyi bir yer olacak, çiçekler falan açacak ?" dediğimde Jiyong kıkırdadı. 

"Gerçekten bende bir şey olmasını beklerdim" dedi Minzy. Sonunda biri bana hak verdiği için hızla kafa salladım. Elini kaldırdığında bir sarmaşık uzadı ve Minzy'nin koluna dolandı. 

"Güçlerimiz de hala duruyor" dediğinde yutkundum. Bende elimi havaya kaldırdım ve bir rüzgar aramızdan dolaşıp gitti. Rahatlayarak bir nefes verdim. Ben güçlerimizin gideceği kısmı tamamen unutmuştum. 

"Şuan kalp duruyor. Bir şey olamaz"

"Nasıl yani ? Nasıl çalıştıracağız o zaman ?" dedi Chaerin. Taeyang belinden çıkardığı bıçağı uzattı. Bıçağa anlam veremesem de aldım. 

"Ne bu ?"

"Tanıştırayım bıçak" dediğinde surat astım. 

"Zavallı Tae. Mikas'la gerçekten evlisin dimi ? Belli senin de bir kaç tahtan eksik" dediğimde Hyorin gülerek Taeyang'ın koluna girdi. 

"Karışma kocama"

"Aman al başına çal. Anca sana yakışır bir koca zaten!" diye çemkirdiğimde kızlar güldü. Omuz silkip Jiyong'a döndüm. 

"Burada siz devreye giriyorsunuz"

"İyi de biz tam olarak ejderhayı çağırmada devreye girmedik mi ?" dedi Bom. 

"Aslında ejderhayı Chaerin ve Jiyong çağırdı. Siz değil" diye araya girdi Hyorin. Ne yani boşu boşuna mı el ele tutuşup geri zekalılar gidi güç gösterisi yaptık. 

"Biz mi çağırdık ?" dedi Jiyong. Onunda bilmemesine şaşırmıştım. Hyorin kafa salladı. 

"Bu gerçekten uzun hikaye ama baktım ki kızların gücü ejderhayı çağırmasıyla alakalı değil. Yani yapamıyorlar. Ejderha normal olarak Chaerin'e gelecekti ama Chaerin'i ikiniz tamamlıyorsunuz. Anlıyorsun dimi Jiyong ?" dedi ama bence anlamıyordu çünkü ben anlamamıştım. İlk olarak ejderha neden Chaerin'e gelsin ? İkincisi bu tamamlama olayı ruh ikiziyle alakalı bir durum muydu ki öyle dedi ? Lakin Jiyong'a baktığımda o anlamış gibiydi. 

SKYDRAGONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin