BOM
"Durumlar karışık" dedi Dara. Minzy'nin dediği şeyden sonra ne demen gerektiğini kestirememiştim. Haklıydı da. Chaerin bizimle gelmek istemeyebilirdi. Dara ise tek başına onlarla kalmazdı ama Chaerin intikam isterse oda Chaerin'le kalırdı. Kızlardan ayrılmak istemiyordum ama Seunghyun'u da görmek istemiyordum. İkisi bir arada ise imkansızdı. Birini kabullenmem gerekecekti ve şaşırtıcı derecede kızlardan ayrılmaya daha yakındım. Sadece kendimi değil Minzy'i de düşünüyordum.
"Nasıl yani ?" dedi Seungri. Şu sarışın içeri beş dakika önce girmişti.
"Minzy ve Bom gitmek istiyor" diye açıkladı. Tam olarak gitmek istemiyordum ama bunu açıklamakta istemiyordum. Ne istiyordum ki ?
"Ne ? Olmaz. Olamaz. Size ihtiyacımız var" dedi Seungri hemen yanıma geldi. Sanırım beni ikna ederse Minzy'i ikna etmenin daha kolay olacağını düşünüyordu ama yanılıyordu. Minzy'i ikna etmek hep daha zordu. Sakin olsa da ondaki inat kimse de yoktu.
"Bom. Size ihtiyacımız var"
"O bu beni ilgilendirmez. Benim size ihtiyacım yok" dedim sinirle. Zaten kafam karışıktı daha fazla karıştırmasını istemiyordum.
"Ama hepimizin intikamı için uğraşıyoruz!"
"Ben intikam falan da istemiyorum"
"Hem neden isteyelim ki ? Azizler kötü biri olabilir ama yüz yıldan fazla zamandır onlarlayız. Bize ev ve yemek verdiler. Nefretimizi içimize gömebiliriz bence" dedi Minzy. Kafa salladım. Gömemezdim nefretimi içime falan ama zaten onlara gitmek gibi bir düşüncemiz yoktu. Minzy'nin açıklaması bile intikam istemememe neden oluyordu. Seungri sinirle arkasını döndü ve duvara yumruk attı. En sonunda sinirlerine hakim olamayıp ikimize döndü.
"Ben size olanları bu yüzden anlatmadım" diye bağırdığında ikimizde şaşkındık ama Dara ayağa kalktı.
"Onlara bağırma Riri. Sinirlerimi bozar bu"
"Şuan şaka sırası değil Dara. Benim sinirlerim bozuldu bile. Nasıl bu kadar bencil olabilirler ?" diye bağırdı bize bakarken. Dara ellerini kaldırdığında gözükmeyen bir şey Seungri'yi duvara itti. Hava.
"Sakın Seungri. Sakın. Sizin yaptıklarını düşün bir de. Ondan sonra bağır. Kimse kızlarımdan önemli değil bunu zaten konuşmuştuk. Beni daha fazla germe" dediğinde ses tonu korkutucuydu.
"Onlar kraliçeyi öldürmüşken nasıl böyle umursamaz olabilirler ha ? Baksana şunlara Dara. Senin ve kraliçenin ölümüne sebep oldular, her şeyin bu duruma gelmesi de onların suçu ama sen hala onları koru" dedi sinirle ve hızla kamaradan çıktı. Ne diyordu bu velet ? ayağa kalktım.
"Anlamadığım bir şey biz bö- Ah lanet olsun" dedim. Onlar bizdik. O efsanede bahsedilen kraliçeler. Chaerin'i kıskanan ve onu zehirleyenler bizdik. Minzy ile göz göze geldim. Panikle gözleri açılmıştı.
"Burada kal" dedim ve kamaranın kapısına doğru ilerledim.
"Bom nereye ?" dedi beni takip ederken. Hızla oradan çıktım ve ön güvertede Seunghyun'u buldum.
"Konuşalım" dedim sinirle. Onunla ayrı konuşmak istiyordum çünkü sinir bozucu esmerler aynı ortamda bulunmak istemiyordum. Daesung zaten dedikleriyle sinirlerimi feci şekilde bozmuştu. Seunghyun hemen peşime takıldığında arka tarafa geçtik. Yine kendimi kenarlığa yasladım.
"Bom daha sakin misin ?"
"Sakin ? hayır sakin falan değilim. Sana bir şey sormak için geldim. Kraliçe nasıl öldü ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKYDRAGON
FantasyGücümü biliyordum Ne yapmam gerektiğini de Ama o gözler her şeyden vazgeçip, onunla beraber sessizce yaşama isteği oluşturuyordu işimde. Yine de ben o kişi değildim Oda beni tanımıyordu. Ben ne kadar yıllarca onu beklemiş olsam da.