Aile Meselesi

77 16 115
                                    

MINZY

"Ne diyorsun sen ?" Dedim şaşkınlıkla. Benim yanıma geldi ve kolumu sıkıca tuttu.

"Ata bin. Gidiyoruz"

"Hiç bir yere gitmiyorum. Önce açıklama yapıyorsun"

"Açıklama?  Açıklama falan yapmıyorum.  Durumun farkında mısın ? Ölebilirsiniz. Bu da demek oluyor ki Chaerin'de ölebilir. Chaerin ölürse ne olur biliyor musun ? Ve o salağın bundan haberi bile yok!" Diye bağırdı sinirle.

"O salak kim ? Chaerin ne alaka ? Sen..sen ne diyorsun ? Anlamıyorum cidden" dediğimde sinirle bana bakıyordu.

"Hiç bir şey bilmene gerek yok. Zurgar'a gidiyoruz. Sen buluşman gerekenle, ben de benim buluşmam gerekenle buluşuyorum. Zaten büyük ihtimalle beraberlerdir. Sonra Rastar'a geçmemiz lazım. Zaman yok" dedi atı tutarken.

"Chaerin ile ne alakan var !? Yoksa o da mı oynatmak istediğin kızlar arasında sırada ?"diye sinirle söylendim. Kaşları çatıldı. Ne bu sinirli halini, ne de olayları anlıyordum.

"Bak Eun Ha bana şantaj yapıyordu. Anladın mı ? Beni seviyor olması umurumda değil. Eğer beni bir ilişkiye zorluyorsa onu sevmem mi gerek ? Sevmediğim biriyle çıkmam ya da ona üzülmem mi gerek ?" Diye söylendi

"Ne zorlaması ? Hiç de zorlanıyor gibi değildin ? "

"Asker olmadığımı öğrendi! Diğerlerine söyleseydi sen daha şehre gelmeden kafam uçmuştu. Ölümsüz olsam bile kafam olmadan ne yapabilirim emin değilim!"

"He sende söylemesin diye onunla yattın ?"

"Yatmak denmez ona! Ayrıca sen gelmeden kafam uçarsa kaç yıllık planı çöpe atarım haberin var mı ?" Dediğinde bir durdum. Tanrım o kadar duygularıma yenik düştüm ki ölümsüz konusunu anlatım resmen.

"Sen ölümsüz müsün ?"

"Evet. Vay canına cidden erken kapıyorsun" dedi alayla. Ellerimi havaya kaldırsam da bir hamle yapmadım. 

"Chaerin'le ne alakan var ?"

"Gidiyoruz"

"Bana cevap ver yoksa-"

"Yoksa ne ? Beni de öldürür müsün ? Aileni öldürdüğün gibi" dediğinde ellerim iki yanıma düştü. Karşımdaki bu adam kimdi ? Benim hakkımda nerden biliyordu bunları ? Kızlar bile bilmiyordu bunları . Sadece Chaerin. O da suç ortağımdı. 

"Sen..sen hiç bir şey bilmiyorsun" dedim zorla. Nefes alamıyordum. Kendimi çok kötü hissediyordum. 

"Ben öyle demek istemedim Minzy. Seni kırmak istemedim"

"Sen hiç bir bok bilmiyorsun" diye bağırdım ama sesim sanki yalvarıyormuşum gibi çıktı. Bana doğru bir kaç adım attı. 

"Sakın gelme" dediğimde beni dinlemedi. Ayağımı sinirle yere vurduğumda toprak çatladı, sert toprak ikiye ayrılırken Daesung kendini bir tarafa attı. "Sana gelme dedim"

"Minzy lütfen" dediğinde sesinde acı vardı. Benim canım yanıyordu, göğüs kafesime sanki bıçak batıyordu. Ne kadar kolaydı insanların bilmedikleri konu hakkında konuşması. Ne kadar acımasızdı insanlar. Bu konunun bende ne kadar yara açtığını bilmeden konuşabiliyordu. 

"Sana iyi yolculuklar. Lü-lütfen orada karşılaşmayalım" dedim ve yürümeye başladım. Titreyen ellerimi kendime çektim ve göğsümde bağladım. 

"Minzy. Beni dinle lütfen" dedi peşimden gelirken. Onu duymak istemiyordum, görmek istemiyordum ama o ısrarla önüme geçti ve yürümeme engel oldu. 

SKYDRAGONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin