BOM
"Neler oluyor ?" Dedim Dara'ya bakıp. Beti benzi atmıştı ve berbat görünüyordu. Ona doğru ilerledim.
"Chaerin kraliçe" dedi Dara. Evet az önce biz de bunu konuşuyorduk. Dara bileklikle Chaerin'e seslendi ama cevap alamamıştı. Minzy ile bunu konuşurken bir anda Minzy bunu söylemişti.
"Evet. Öyle. Nasıl aptal gibi fark etmem bunu!? Daesung kendi ağzınla söyledin bana" dedi Minzy sinirle. Tamam Minzy bile sinirliyse benim sinirlenmem gayet doğaldı. Seunghyun'a döndüm.
"Neden söylemedin? " dedim ki bu evde olan konuşmadan sonra ilk ağzımı açmamdı. Bir şey söylemek için ağzını açtı ama sonra sustu.
"Söyleyemezdi. Kimse söyleyemezdi. Onlardan duymanız daha iyi olurdu" dedi Daesung. Ona döndüm. Bu çocuk ne diyordu be ? Bunun iyi tarafı mı vardı ?
"Bak esmer-"
"Benim adım Daesung. Ayrıca haklıyım. Ne yani karşına geçip sana açıklama yapma zorunluluğumuz mu var ?" Dedi sinirle. Ona doğru bir kaç adım attığımda Minzy beni tuttu.
"Ne demek açıklama zorunluluğumuz mu var ? Madem o kadar yardım dileniyorsunuz var!" Diye bağırdım. Rastar'a varmamıza bu kadar az zaman kalmışken öğrendiğimiz şeylere bak!
"Kimseden yardım dilenmedik. Bize yardım etmek zorundasınız"
"Etmiyorum. Benim hiç bir şeye zorunluluğum yok! Etmiyorum var mı ? Bu gemiden iner inmez Ostra'ya döneceğim" diye bağırdım.
"Bom" dedi Dara. Kafamı sinirle iki yana salladım.
"Hayır Dara. Ne kral ne de azizler umurumda. Anladın mı ? Ben bunlarla uğraşamam. Kralın canı cehenneme. En azından azizler benimle başına buyruk konuşmuyor! En azından onlar kölesiymişsin gibi davranmıyor bana!" Dedim sinirle. Seunghyun bana yaklaştığında sinirli bakışlarım onu buldu.
"Sana kölemiz gibi davranmıyoruz Bom" dedi sessizce. Ah sonunda konuşma kararı almıştı beyefendi.
"Aynen öyle yapıyorsunuz! Sizin kral olmanız umurumda bile değil! O zaman o sikik ülkelerinize geri dönün ve bizi rahat bırakın" dedim. Ondan uzaklaşsam da kollarımı tuttu. Onu ittim. Tüm gücümle itmeme rağmen sadece bir iki adim geriye gitti. Etrafıma bakındım.
"Bom sakin ol" dedi Seunghyun. Kafamı iki sana salladım ve işaret parmağımı tehdit edercesine ona savurdum.
"Sakin falan olmayacağım. Siz fazla olmaya başladınız artık! Kral ? Zorunluluk ? Haha. Hadi o kadar gücünüz varsa götürün beni krala. Hadi" dedim öfkeyle. Tüm bunlardan bıkmıştı..
"Ben kralın askeriyim" diye bağırdı Dara. Bir an olduğum yerde kalakaldım ve ona döndüm.
"Sen kralın askeri falan değilsin. Sen Ostra Yöneticisisin. Kendinize gelin artık Dara! En basından beri bu gemide olmamamız gerekiyordu"
"Haklısın. Azizlere ihanet ediyoruz" dedi Minzy. Kafa salladım. Azizlerde umurumda değildi ama kimse Kral kadar kötü olamazdı.
"Azizler siktir olup gidebilirer. Onlar Madam Lee'yi öldürdü" diye bağırdı Dara. Gök gürledi. İki yanında açtığı elleri yumruk halini aldı. Saçları rüzgarla uçuştuğunda herkes gibi hemen yanındaki Seungri'de şaşkındı. Alayla güldüm ve ellerimi kaldırdım.
"Belki de haklılardı" diye bağırdım karşılığında. Gözlerindeki kırgınlığı biliyordum. Canını yaktığını biliyordum ama gözümüzün önündekini görmüyordu şuan. "O ellerini indir Dara. Kavga etmek istemezsin"
"Ah emin ol istiyorum" dediğinde ellerimi yumruk yaptım. Dalgalar yükseldi ve gemi sallandı.
"Kesin şunu" diye bağırdı Minzy aramıza girerken ama onu ittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKYDRAGON
FantastikGücümü biliyordum Ne yapmam gerektiğini de Ama o gözler her şeyden vazgeçip, onunla beraber sessizce yaşama isteği oluşturuyordu işimde. Yine de ben o kişi değildim Oda beni tanımıyordu. Ben ne kadar yıllarca onu beklemiş olsam da.