"Seni iki hayattın da da sevdim ve ilkinin aksine bu hayatında mutlu olman için her şeyi yapmaya hazırım. Benim dünyamı aydınlattığın için teşekkür ederim. Beni bu karanlıktan kurtarıp, gülümsettiğin için, tekrardan hayata bağladığın için teşekkür ederim. Seninle mutlu bir hayat istiyorum. Kısa da olsa mutlu bir hayat. Zaten sen yanımdaysan mutlu olacağıma eminim. Seni üzmeyeceğime tüm hayatım üzerine yemin ederim" dediğinde gülümsedim.
"Sıra sizde efendim" dediğinde gerginlikle elim gelinliğimin üzerinde dolandı.
"Tamam..şey. " dedim arkamı dönerek. Elimi gelinliğimin kenarından soktum ve yere koyduğum defteri çıkardım. Siyah defteri.
"Evet. Başlıyorum." dediğimde Jiyong şaşkınlıkla elimdeki siyah deftere baktı.
"Bu defteri senden çaldım" dediğimde salon Dara'nın kahkahasıyla doldu. Jiyong kaşlarını kaldırdı.
"Ama iyi amaçlar için çaldım. Şimdi bu defterde yazan her sayfa için minnettarım. Okurken asla göz yaşlarım eksik olmasa da hayatımda okuduğum en güzel defterdi. Senin anılarındaki Chaerin çok güzel ve ben o Chaerin olmaktan gurur duyuyorum. Ömrümün sonuna kadar o Chaerin olarak kalmak istiyorum. Vee" dedim sayfalar arasında gezindim ve istediğim yerde durdum.
"Yaşlandığımda yanımda olup senin beni hala güzel bulduğunu söylemeni istiyorum. Huzurlu bir şekilde seninle geçen günlerimde seninle uğraşmak ve sıkıca sarılmak istiyorum. Bu hayata geldiğim için her gün şükretmek ve gözlerindeki aşkın her gün orada kalmasını istiyorum. Bunları benim için sağlarsan, her günümü yanında geçirmeme izin verirsen seni çok mutlu edeceğime yemin ederim" dediğimde dolan gözlerini kaçırdı. Papaza döndüm.
"Artık öpebilir miyim ?" dediğimde papaz şaşırsa da kafa salladı. Gülerek Jiyong'a yaslandım ve kollarımı boynuna dolayıp onu kendime çektim.
Her şeyin ardından papazı kovup sadece biz bize kaldık. Buruja taşını salonun ortasına getirdim. Gelinliğimi düzelttim. Herkes bir yuvarlak oluşturdu.
"Buna emin misiniz ?" dedi Hyorin. Elçilerde dahil hepimiz kafa salladık.
"Neden sen değil misin ?" dedi Bom ona dönerken.
"Beni ilgilendiren bir şey yok ki" dedi Hyorin
"Nasıl yok ? Taeyang artık normal olacak" diye ekledi Dara. Gergindi ve bunun sebebi çok belliydi.
"Olsun. Her türlü seveceğim onu" dediğinde Taeyang ona sarıldı.
"Hadi ama karar verildi bir kere. " dedi Jiyong. Herkes kafa salladı. Hepimiz bunu onaylıyorduk. Taşı kaldırdım ve yere fırlattım. Taş parçalara ayrılırken gücümüzün bizi terk ettiğini hissediyordum. Artık güçlerimiz yoktu. Ne lanet kalmıştı, ne güçlerimiz, nede ölümsüzlük. Derin bir nefes aldım.
"Bu kadar kolaydı" dedim sessizce. Kendimi biraz boş hissetmiştim.
"Hadi bir deneyin. Gerçekten gitti mi ?" dediğimde kızlar gibi bende elimi kaldırdım. Hayır, yoktu. Gülümsemeyi denedim. Jiyong elini kaldırdı ve siyah dumanlar tekrar yükseldiğinde olduğumuz yerde kalakaldık.
"N-ne ? Nasıl ?"
"Basit değil mi ? O güç senindi. O gücün buruja taşı ile bir alakası yoktu. Jiyong artık ölümsüz değil ama gücü kaybolmadı" dedi Hyorin. Kafa salladım.
"Eh ne olacak şimdi ? Sen karanlıksın benim ise aydınlığım yok oldu" dedim sinirle. Jiyong kollarını bana doladı.
"Sen hep aydınlıksın. Karanlık yok artık" dediğinde gülümsedim. Yanağımı çevirip öpmesi için işaret ettim. Herkes kendi arasında konuşmaya geri dönmüştü bile. Bu düğünü daha çok sevmiştim. Açıkçası bugünü, bu mutluluğu hak etmiştik. Artık güçlerimiz yoktu, artık hayatımız da sınırlıydı yine de bu bizdik. Normal sıradan bir hayat istemiştim ve benimdi. Bizimdi. Yaşlandığımızda da onunla beraber olabilecektim, yaşlanmak için binlerce yıla gerek yoktu. Ne insanların beni sevmesi önemliydi, ne de bana tapması. Nefret etmeleri bile umurumda değildi çünkü beni seven seviyordu. Geriye kalan kimseyi de umursamıyordum.
Bitti. İnanın ne yazacağımı bilmiyorum bile bu kurgu beni çok yordu. 95 bölüm oldu ama kesinlikle bölüm başı kelimelere bakarsak diğerlerinden daha uzun..sanırım. Daha uzun gibi hissettirdi kjkgjk
Neyse sizi seviyorum. Sonrakinde görüşmek üzere. Şuraya yorum atın!
Hee bir de teşekkür ederim. Bu hikaye fantastik kurgu da 31 bin küsur hikaye arasında 400e kadar indi ve 2 k okunma ile final yapıyoruz ama yorumlar okunmanın iki katı. Evet tam 11 bine yakın yorum var ve size minnettarım.
Ve en önemlisi bu kitap benim için özel çünkü çok çok çok özel bir okuyucu daha var buradan. Oda benim unniem. Bana destek olduğun içim teşekkür ederim. Desteğini hep hissettim. En çok sana minnettarım, hayattaki şansım🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKYDRAGON
FantasiaGücümü biliyordum Ne yapmam gerektiğini de Ama o gözler her şeyden vazgeçip, onunla beraber sessizce yaşama isteği oluşturuyordu işimde. Yine de ben o kişi değildim Oda beni tanımıyordu. Ben ne kadar yıllarca onu beklemiş olsam da.