DARA
"Yani demem o ki burası Zurgar! Daha eğlenceli bekliyordum burayı" diye isyan ettim. Üç günlük yol gelmiştim ve dört gündür de bu pansiyonda kalıyordum ama kesinlikle böyle bir yer beklemiyordum. Daha canlı ve eğlenceli olur sanmıştım. Pansiyonun sahibi Madam Lee-kendisine özellikle madam denmesini istiyordu- toplu ve şirin bir kadındı. Yanaklarının kızarması ve ter içinde kalması için masadan kalkması yeterliydi. Gözlükleri üzerinden bana baktı.
"Akşam bir davet var. Belki de oraya gitmelisin" dediğinde heyecanlanmama yetmişti. Tamam şu lanet buruja taşını arıyorduk biliyorum ama biraz eğlenmekten zarar gelmezdi. Ayrıca o davette araştırma da yapabilirdim. 4 gündür zaten hiç bir şey geçmemişti eline. Aklıma gelen şeyle omuzlarım düştü.
"Yine de davete nasıl katılabilirim ki ? Davetim yok" dediğimde Madem Lee omzuyla omzuma hafifçe vurdu. Tabi bu beni neredeyse düşürecekti.
"Senin gibi güzel kızlar için davetiyeye gerek mi var ki ?" Dediğinde ayaklandım.
"O zaman gidip kıyafet almalıyım! Böyle kabarık ve güzel bir elbise. Ah şimdiden akşam için sabırsızlanıyorum" dedim heyecanla. Madam Lee omuz silkip bana baktı.
"Karşıdaki dükkana yeni elbiseler gelmiş. Vitrinde duran maviye bayıldım. Bence Bay Min ile anlaşırsanız sana uygun fiyata verir" dediğinde koşarak pansiyondan çıktım. Karşıdaki dükkana girmeden önce vitrindeki elbiseye bir göz attım. Onu şimdiden üzerimde hayal edebiliyordum.
"Bay Min ben geldim!"
"Dara. Ah bir saniye. Bekle beni" dedi adam ve arka tarafta bir şeylerle ilgilendi. Yaklaşır bir dakika sonra tezgaha geçti." Evet ne istemiştin ?"
"Mavi elbiseyi. Madam Lee'nin dediğine göre bana indirim yaparmışsınız" dediğimde adam kızardı. Evet pansiyon sahibinden hoşlanıyordu ve ben bunu biraz kullanıyor olabilirdim.
"Tamam. İstediğin gibi olsun" dediğinde sırıttım. Elbiseyi alıp pansiyona koştum ve duş aldıktan sonra giyindim. Madem Lee'den ödünç aldığım bir kaç malzeme ile biraz makyaj yaptım ve akşam üstü hazır bir şekilde aşağı indim. Madem Lee beni görünce ıslık çaldı. Gülümsedim. Yanıma gelip omuzları açık, kabarık elbisemi düzeltti.
"Bu kadar güzel bir elbiseyle oradan yakışıklı ve zengin birini bul" dediğinde kıkırdadım.
"Erkekler benden uzak dursun. Benim aradığım başka bir şey var" Dediğim de kahkaha attı. "Bu iyi. Onlardan uzak durman daha iyi. Zengin olsalarda hepsi baş belası. Kendine dikkat et"
"Emredersiniz Madam Lee" dedim ve pansiyondan çıktım. Davet Madam Lee'nin Dediğine göre tüccar Min'in evindeydi. Yani pansiyonun karşısındaki dükkan sahibinin abisinin. Büyük malikaneye girmek için Bay Min'in adını vermem yeterliydi.
İçeri girdim. Havada parfüm ve pahalı içki kokusu vardı. Kadınlar şık kıyafetlerinin içinde, erkekler ise smokin giyiyorlardı. Herkes mutlu gözüküyor, kadınlar ağızlarını kapatıp tiz kahkahalar atıyordu. Yanımdan geçen bir garsonun tepsisinden bir içki aldım ve ona göz kırpıp ilerledim ve boş masalardan birinde dikildim. Bir adam yanıma geldi. Gömleğinin düğmeleri zorla kapanmıştı ve kafasında bir şapka vardı. Beni baştan aşağı süzdü.
"Dara değil mi ? Kardeşim senin geleceğinden bahsetmişti. Buraya uzaklardan gelmişsin" dedi Dara'nın elini tutup üzerine bir öpücük kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKYDRAGON
FantasiGücümü biliyordum Ne yapmam gerektiğini de Ama o gözler her şeyden vazgeçip, onunla beraber sessizce yaşama isteği oluşturuyordu işimde. Yine de ben o kişi değildim Oda beni tanımıyordu. Ben ne kadar yıllarca onu beklemiş olsam da.