Okyanus Hayali

94 18 135
                                        

Hehehe harita medyada. Çizmekten daha iyisini yaptım. 1 saat buna harcamışımdır. O yüzden yorumlarınızı bekliyorum 😘

"Nasıl yani ? Ne demek bu ? O saray bu saray değil" diye itiraz ettim. Kaşlarını çattı.

"Hayır. Burası. Ostra'nın merkesi aslında buraydı" dedi pantolunu havlunun altınsan geçirip giydi.

"Bu imkansız. Yalan atıyorsun. O saray şuan koruyucuların kaldığı saray" dedim sinirle. Yalan atıyordu. Buna eminim.

"Hayır yalan atmıyorum. O saray burası ve bu oda..onlara aitti. Kral ve kraliçeye. Baksana şuraya" dediğinde odaya göz gezdirdim. Tamam burası bir kral odası gibiydi. İçindeki kıyafetlerden tut da, süslere kadar ama bizim sarayımız orasıydı.

"Bu sarayda her şey damgalı. Bu Ostra'nın işareti" dedi ve bir şamdan kaldırdı. Altındaki işareti gösteri. Bir yuvarlak vardı. Yuvarlağın içinden iki ok geçiyordu. Bu defterdeki sembolüyle aynıydı. Ona daha da yaklaşıp şamdanı elime aldım.

"Bu..ama bu işaret Ostra'nın sembolü olamaz. Bu imkansız. Eğer olsaydı bütün Ostra'da bundan olmalıydı ama ben bu işareti..görmedim hiç" dedim ama tereddütteydim. Sembol tanıdıktı.

"Çünkü sembol yasaklandı. Artık işlenmiyor. Bu sembol kraliyeti temsil ediyordu. Artık kraliyet yok" dedi ve odadan çıkıp yan tarafa geçti. Şamdanı bırakıp peşine takıldım.

"Kim bunu yasaklar ki ? O Ostra'nın sembolü!" Dedim sinirle. Sonra durdum.

"Sen bunları nereden biliyorsun ?" Dediğimde omuz silkti. "Bunlar bilinen gerçekler. Ya cidden bunlardan haberin yok mu ? Merkezden bir kez olsun ayrılmadın mı ?"

"Ha-hayır" dedim. Bizim merkezden ayrılmamız yasaktı. Tabi bunu ona söylemeyecektim.

"Peki...burayı karıştırdın mı ?" Dediğinde kafamı iki yana salladım." Sen ?"

"Hayır. Sadece giyinme odasına girdim. Kıyafet almak için. Sanki kitaplara bakmak...fazla özelmiş gibi hissettim" Dediğin de kafa salladım. Herifin defteri bendeydi be! Utanmıştım. Bir zamanlar kral olan birinin defterini çalmıştım.

"Bir baksak mı ?" Dedim büyük kitaplığa bakarken. "Yani sonuçta bir sürü kitap var burada"

"Olabilir ama emin değilim" dedi ve esnedi. Gözüm kitaplar arasında dolaştı. Kırmızı kitabı aradım.

"Bjnu yapamayacak kadar uykum var" dediğinde bende esnedim. "Haklısın. Yorucu bir gündü cidden"

"Aynen. Hadi gidelim" dedi ve ikimiz odadan çıktık. Kapı arkamızdan gürültüyle kapandı. İki kat aşağı indik.

"Peki nasıl ? Yani nasıl burası o saray olabilir anlamıyorum"

"Efsaneye göre Kral azizler tarafindan öldürülünce içindeki güç Kara Orman'ı oluşturmuş. Saray'da burada kalmış. Bu yüzden buradan uzakta bir tane saray yapılmış ve koruyucular oraya yerleştirilecekmiş. Yeni saray orası olmuş" dediğinde kafa salladım. Odasına ilerledi.

"Jiyong" dediğimde bana döndü.

"Bunu...tüm halk biliyor mu ?" Dedim çünkü öyleyse aptaldık. Gözümüzün önündeki şeyleri görememiştik. Bize öğretileni almıştık sadece. Hiç araştırmamıştık. Azizlere inanmıştık. Azizler...o aptalları öldürecektim. Belki masum bir yalan söylemişlerdi ama yalan yalandı.

"Hayır. O zamandan bu yana çok zaman geçti Chaerin. Bunu bilen bir çok insan ölmüştür bile. Bende yaşlı birinden duydum." Dediğin de kafa salladım. Yine de kendimi salak gibi hissediyordum.

SKYDRAGONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin