Bir akşam üstü sahil kenarında denize doğru gövdesini yaslamış ulu çınarın altında,
Tahta masanın üstünde, birbirine yabancı iki beyaz martı gibi,
Gözlerim gözlerinin içine ürkek ve korkak bakışlarla dalarak,
Yakamoz ışıltılarının, bir ayna gibi yüzümüze yansıyan parlaklığının
Gölgesinde saatlerce korkumu yenercesine senle oturmak isterdim.
Poyraz rüzgarının üşüttüğü
Pamuk ellerini hasretten nasırlaşmış ama seni incitmeyen ellerimle okşamak,
Kırmızı yanaklarını acımasız rüzgarlara siper olmuş yanaklarıma koymak
Başımı göğsüne dayayıp seninle yeniden doğdum dercesine tik tak diye çalışan kalbinin
Sesini bir daha duymayacak hüzünle ve büyük bir özlemle dinlemek isterdim.
Üzerimde yeni entari ama içinde eskilerden bugüne dayanmış ruhum
Sana verecek bir vaadi olmayan biçare bir kalbim
Sessiz çığlıklarda gizli o büyük aşkımla
Senin hissettiğin yerde olmak isterdim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şizofren Şair.
RomanceBu cümle, yazmayı öğrendiğimin kanıtıdır. Bu cümleyse, okumaya devam ettiğinin kanıtı. Birlikte, iki kanıtı olan bir suç işleyeceğiz. (-Şizofren Şair-)