Dün ilk defa yaşamaktan zevk aldığımı fark ettim. Belki anlıktı ama ben bu hazzı her hücremle hissettim. Arkadaşın arkadaşlarıyla gidilen basit bir konser. Gülüyorsun,eğleniyor gibi gözüküyorsun. Buraya kadar her şey normal. Konserin bitimine yakın 'gerçekten eğlendiğini' fark ediyorsun. Konserden çıkarken 'acıktım' diyorsun ve o arkadaşın arkadaşı olarak tanıdığın insanlar yemek yemeye davet ediyor. Gecenin bir vakti onlarla beraber açık köfteci arayıp, bulduğunda köfte yiyiyorsun. Eve dönüş yolunda muhabbet yine yerinde, eğlence yine herkesi tatmin edecek boyutta. Eve dönüp başını yastığa koyduğunda adı konulamayan bir huzur ile koyuyorsun başını yastığa.
Uzun zamandır bunu hissetmemiştim. Kendi kendimi bile isteye içine attığım umutsuzluk dehlizinden yine kendi kendime bile isteye çıkıyorum. Çıkmayı aklımdan geçirmeden çıkıyorum.
Uzun zamandır bu huzuru hissetmemiştim. Belki de eğleniyor gibi gözükürken eğlenmeyi ihmal etmiştim.
Bizi gerçekten yaşamaktan alıkoyan yaralarımızın, derimize batan o kıymıkların sebebi her neyse onlara yara bandı yapıştırmanın ya da çıkarıp atmanın zamanı çoktan geldi.
Yeniden yaşamaya başlayacağız arkadaşlar. Geç olmadan kendi 'yeniden' inize başlayın.
Her şey gönlünüzce olsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şizofren Şair.
RomanceBu cümle, yazmayı öğrendiğimin kanıtıdır. Bu cümleyse, okumaya devam ettiğinin kanıtı. Birlikte, iki kanıtı olan bir suç işleyeceğiz. (-Şizofren Şair-)