Derdin ne senin?
+Pardon?
-Derdin ne diyorum. Fena olmayan bir fiziğin, iyi yüz hatların, sana değer veren ailen, yalnız bırakmayan arkadaşların, yazma yeteneğin var. Parlak bir geleceğin bile var. Daha ne ister insan?
+...
-Bir cevabın yok değil mi?
+Aksine birden çok cevabım var.Ama.
-Ama ne?
+Sen çok yüzeyselsin. Ama'larımdan bahsettiğimde zaman kaybedeceğim.
-Haksız çıkar beni.
+Saydığın onca şeyin farklı açılardan eksik olduğunu anlayamıyorsun.
-Nasıl yani?
+Aile dediğin şey 'anne,baba ve çocukların oluşturduğu topluluktur değil mi? Benim ailem 'Anne, abla ve ağabey'den oluşuyor. Bu eksik mesela? Yalnız bırakmayan yakın arkadaşlar. En yakın arkadaşlarımdan hep vazgeçmek zorunda kaldım mesela ben? İlk en yakın arkadaşımı bir tayin meselesine kurban ettim. Ötekini beni memnun etmeyen seçimlerine. Yazma yeteneği deyip duruyorsun. Yazma yeteneği değil onun adı. Derin hüzünleri yüreğinde hissedip, taşıyamadığın zamanlarda ortaya dökmek.
-Derin hüznün mü var senin?
+Sokakta yürürken gariban insanlara denk gelince durur düşünürüm. Bazen takip ederim onları. Adımlarımı onlara benzeyecek şekilde atarım. Ayakkabılarım, onların ayakkabılarının bastığı kaldırımları öper. Bazen hüzünlü manzaralarla karşılaşırım. Sırtıma yük ederim bunu. Hiçbir yer, hiçbir şey ve hiç kimse ekmek almaya giderken parayı düşürdüğü için, öldürülesiye dövülen, müdahale edildiğinde bile hakaretlere maruz kalan o küçük çocuğu unutturamaz bana. Bir suçu olmamasına rağmen yüzüne yapışan o suçluluk ifadesini. Yemeği geç getirdiği için müşteriden herkesin içinde azar yiyen ve sırf işini kaybetmemek için gıkını çıkarmayan garsonu da unutmam mümkün değil mesela.
-Düşünüp tekrar geleceğim.
+Olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şizofren Şair.
RomanceBu cümle, yazmayı öğrendiğimin kanıtıdır. Bu cümleyse, okumaya devam ettiğinin kanıtı. Birlikte, iki kanıtı olan bir suç işleyeceğiz. (-Şizofren Şair-)