Sabahın köründe "günaydın" derdik birbirimize. Geceden sabah özledim günaydınıydı bu. Sonra günün güzel geçsin dilekleri. O hazırlanır yola koyulur işe giderdi. Ben traş, duş, yürüyüş ve otobüs derken ondan biraz sonra işe varırdım. Gün içi yoğun olurdu çok. Belki fırsat bulursa "nasılsın, günün nasıl geçiyor" derdi. Onun iş ortamını bilmez ondan beklerdim bu yüzden ilk adımı. O nasılsın diyecek diye nasıl olmam gerekiyorsa öyle olurdum. Akşam olurdu. "Ben işten çıktım hayatım, eve gidiyorum" derdi. Ben hala çalışıyor olurdum. İyi yolculuklar dilemek için, işten çıktığını bildirmesi için dakikaları sayardım. O eve çoktan geçer sonra ben eve geçiyorum demek için kıvranırdım o evdeyken. Ailesi, ev işleri, yoğunluğu, arkadaşları derken başını kaşımaya fırsat bulamazken bana "iyi yolculuklar "derdi. O dedi diye yolculuklarım iyi olurdu. Akşam olurdu yeryüzünün bu coğrafyasında.. Yemek, bulaşık, aile ile geçen vakitler. İşler, güçler ile ilgilendiği için O'nu beklerdim. Gece olurdu, yarın erken kalkmak mecburiyetinde hem de uykunun en bastırdığı saatler, "seni özledim" derdi, "ben de seni özledim" derdim. "İyi geceler, tatlı uykular" derdi, bir de "seni seviyorum." Beni sevdiğine inanırdım hep. Ben de seni seviyorum dedikten sonra en güzel uykuları görmesi için dua eder, huzurlu uykular dilerdim. Sonra o kendi yatağında ben kendi odamda, kendi yatağımda en derin uykulara doğru yol alırdık. Yarın, bugün olurdu daha da sonra, bugün de dün..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şizofren Şair.
RomanceBu cümle, yazmayı öğrendiğimin kanıtıdır. Bu cümleyse, okumaya devam ettiğinin kanıtı. Birlikte, iki kanıtı olan bir suç işleyeceğiz. (-Şizofren Şair-)