Gecenin bu saatinde yine oturmuş saçma sapan bir şekilde düşünüyorum. Saçma sapan çünkü konu sensin. Konu biziz. Konu eskiler. Biz birbirimize ömür boyunca beraber olucaz diye söz verirken, ben senin ikinci doğum gününü bile göremedim. Pastanı hiç beraber kesemedik. Sana dilek tut diye hatırlatma yapamadım. Bunlar ağır şeyler. Yaptıklarımız tamam. Her an aklımda zaten. Bu şehirde her köşe başında, her kullandığım yolda karşıma çıkıyor. Ama benim pişmanlıklarım; yarım kalmışlıklarım yapamadığımız şeyler üzerine. Mesela kafamıza estiği zaman arkadaşlarımızı eve davet etmedik. Veya ben sana hiçbir zaman "hayatım çay mı, kahve mi?" diye sormadım. Yada akşam yemeğini sırf canımız istedi diye dışarda yemedik. Yapamadık. Bazı şeyler buna engel oldu. Senin beni bırakıp gitmen gibi. Mesela asla ve asla aynı aile fotoğrafını paylaşmayacağız. Asla senin çocuğunu taşımayacağım. Büyük ihtimalle senin açından pek bir sorun olmayacak. Ama ben hep yarım kalacağım. Çünkü ben isterdim ki dış fırçalarımız yan yana olsun. Banyodaki tezgahın üzerine benim makyaj malzemelerimle senin tıraş takımların dağılıp birbirine karışsın. Kıyafetlerimiz aynı dolapta bulunsun. Aynı bardaktan su içelim. Ben isterdim ki canım her istediği an seni öpebileyim. Çekinmeden, utanmadan o pembe dudaklarından bir öpücük alayım. Seni istediğim de, seninle sevişebileyim. Sana hep uzak kalmak yerine sana doyayım. Bunların hepsi senin hâlâ içimde olduğunun kanıtı. Ama içimde sen kaldıysan mutlu ölemem.
![](https://img.wattpad.com/cover/38746900-288-k377056.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şizofren Şair.
RomanceBu cümle, yazmayı öğrendiğimin kanıtıdır. Bu cümleyse, okumaya devam ettiğinin kanıtı. Birlikte, iki kanıtı olan bir suç işleyeceğiz. (-Şizofren Şair-)