Kadın...

20 0 0
                                    

Sevemiyorumdu artık. Beceremiyordu. Ya da belli etmekten çekinmek saçmaydı. Düşünüyordu kadın. Adamı değil. Kendisini mutlu olduğu, en mutlu olduğu hayalini hatırlamaya zorluyordu. Uzun zaman olmuş ve hatrına düşemeyecek geçmişte bazı mutlulukları vardı illaki. Ama şimdi değildi. Mutlu değildi. Hatrınada gelmemişti. Etrafındaki hemen herkes mutluydu. Kadın kıskanmıyordu. Sadece insanların sevdikleriyle, sevgilileriyle yaşadığı komik veya mutlu anları ballandırarak anlatmadığı bir dünyanın hayalini kuruyordu. Oysa kadın ne kadarda hassastı. Suratını asmazdı. Belkide bu sebepten kaybediyordu. Hep kaybediyordu... Hep.

Cümlelerinin arası üç nokta dolar olmuştu. Kadın sessizleşmişti. Arkadaşlarıyla bağı zayıflamıştı. Bunu kendi istemişti. Sebebi yoktu. Aslında vardı. Kalp kırıkları, bi tomar göz yaşı, bi yığın anı, hatırlamak istemediği dil sürçmeleri vardı.

Kadının hayatı sıradanlaşmıştı. Kurduğu zoraki bikaç cümlede neredeyse birbirinin aynısıydı. Oysa ne de severdi uçmayı. Gökyüzünü seyretmeyi, yıldız kümelerini bişeylere benzetmeyi, bulutların binanın üstünden kaç saniye sonra geçeceğini tahmin etmeyi, sıradaki şarkıyı kendine armağan etmeyi, taklitler yapıp ev halkını güldürmeyi. Kadın severdi bazı şeyleri. Diğer insanlar için özel olan şeyler onun için sıradan olabilirdi. Ama sıradan olan şeyler onun için çok kıymetliydi. Mesela kadın gözlerin içine bakarak konuşmaya özen gösterirdi. Ama göz teması kurulmadığında sinirlenirdi, kırılırdı. Elinde değildi ki, seviyordu. Yo yoo. Kadın gene sevdiğini sanıyordu.

Kadın bi kitap yazmak istiyordu aslında. Ama korkuyordu. Ya gene sanıyorsa?

Şizofren Şair.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin