Öyle insanları sokmuşum ki hayatıma meğer.. Vakti zamanında gözlerinin içine bakarken onların, sol yanımda uçuşan kelebekler rahat durmamış, onlar farkında bile değilken karşılarında heyecandan titremişim. Elleri, elime değse dünyalar benim farz etmişim. Omuz olmuşum en savunmasız, en zayıf anlarında. Hayata yeniden inanmaları için elimden gelen bütün çabayı göstermişim. Gecem, gündüze karışmış. Parmaklarının ucuna kıymık batsa, benim canım yanmış. Biliyorum; İnsan, yaralı ve yalnız olduğu zaman, şefkate ve bir omuza ihtiyaç duyar. Dinlemişim bende sırf bu yüzden saatlerce, sevdikleri insanları, yaptıkları hataları, pişmanlıklarını. Göz yaşlarını silmiş, sarhoş olmuşum kendi derdimi unutup onların hüzünleriyle..
O kadar gereksiz insanları sokmuşum ki hayatıma meğer... Yediği darbelerden yaşadıkları incinmişlikleri sona erince, yeniden nefes almaya güçleri yetmeye başladığında, hayata karşı yaraları sarılıp, kırılganlıkları onarıldığında, kendi özgüvenleri yerine geldiğinde ilk işleri benimle vedalaşmak, beni hayatlarından çıkarmak olmuş. İnsan, sevmediğine acımazmış zaten. O azap gibi geçirdikleri zor günleri sona erince, hem de sudan sebeplerle kimi geçmişe sığınmış, kimi yalnız kalmak istediğini söylemiş. Kimi vakit ayıramadıklarıyla zaman geçirmek istediğinden kimi hastalığını, kimi ailesini ve kimisi de kariyerlerinden dem vurarak çekip gitmiş...
Gitmek, bir tercih meselesidir eyvallah. Üzüldüm mü? Belki başlarda biraz ama sonra hiç üzülmedim doğrusu. Çünkü yalnızca isimleri farklıydı fakat davranışları üç aşağı beş yukarı aynıydı. Bu nedenle hayatım boyunca yaptıklarımdan da pişman olmadım. Yaşaman gerekmiş, doğruyu bulma adına yanlışlar da yapmalıymışsın dedim kendi kendime. İnsanların, menfaatleri olduğunda beni hatırlamalarına ve yanıma yaklaşmasına vakti zamanında bu yüzden izin verdim ve ne yaşanması gerekiyorsa da hak ettiklerini yaşattım. Bir daha gerçek yüzümü göremediler asla eski dostluğumu bulamadılar ve yer yüzümden silinip gittiler, birer birer.
Bazen çevremde bana 'balık hafızalı mısın yahu sen,' diyorlar. 'Çok çabuk unutuyorsun.'
'O kadar çok unuttuğum oldu ki diyorum, artık bir şeyleri hatırlamak ne demek onu bile anımsamıyorum.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şizofren Şair.
RomanceBu cümle, yazmayı öğrendiğimin kanıtıdır. Bu cümleyse, okumaya devam ettiğinin kanıtı. Birlikte, iki kanıtı olan bir suç işleyeceğiz. (-Şizofren Şair-)