Bir insanın gözlerinin içine baktığımda, o an hissettiği duyguyu okuyabilmek. Yaratıcının bana bahşettiğine inandığım tek özel yeteneğin bu olduğunu düşünürüm çoğu zaman. Korku, sevinç, hüzün... Tanırım, bilirim hepsini. Bazılarına denk gelmeyi iple çekerim, bazıları ürpertir beni. Ama okumaktan, denk gelmekten korktuğum tek duygu acımadır. Hele bu acımanın okları beni gösteriyorsa.
Bir insanın bana acıması, bana merhamet etmesi tiksinti uyandırır bende. Birinin bana acımasına tahammül edemeyecek bir egonun barındırıcısı olduğumdan değil, merhameti üzerime yakıştıramamaktan.
'Yaşamak istemediğin şeyler yaşadım, ama lütfen merhametini benden uzak tut.'
Belki de sorun merhameti benden daha kötü şeyler yaşamış olan insanlara layık görmem değildir. Belki de inkar ettiğim şeyin ta kendisiyimdir. Belki de birinin bana acımasına tahammül edemeyişimin tek sebebi egomdur.Belki de sadece işlevsiz teselliler bende bulantı yaratıyordur. Belki de sadece beni acıma ettiğiniz merhamet yüzünden değil, ben olduğum için kabullenmenizi istediğim içindir bütün bunlar.
Acısına tapmanız gerektiğini düşündüren insanlardan olduğumu düşünmenizi istemediğim içindir belki de. Acısına tapmanız için sürekli içinizdeki merhameti hedef alan, silahı da yaşadıkları olan insanlardan olmak 'ban ters'tir belki.
Belki'lerin de sonu yok.
Kendini beğenmişin teki olduğum için değil de, merhamete anti olduğum için saçlarıma dokunulmasından hoşlanmıyorumdur belki?
Düştüğümde dizimde oluşan çizikleri yine merhamet antiliğimden ötürü göstermiyorumdur kimseye belki?
Belki'lerin sonu yoktu.
Bir gün birisi çıkacak ve parmak uçlarının saçlarımı öpmesine, saçlarımdaki sızıyı geçirmesine izin vereceğim.
Bir gün birinin merhametine güveneceğim.
Tüm belki'sizliğimi adayarak edindiğim tek kesinlik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şizofren Şair.
RomanceBu cümle, yazmayı öğrendiğimin kanıtıdır. Bu cümleyse, okumaya devam ettiğinin kanıtı. Birlikte, iki kanıtı olan bir suç işleyeceğiz. (-Şizofren Şair-)