Bölüm 40 -Sen kim köpek...

2.1K 267 16
                                    

İnsan bedenimin et yiyemediği akşamın sonunda kadınlar Avcı'ya yeni kıyafetler verdi. Gün sona ermeye başlamıştı. Hava kararmadan önce bir ziyaretçi daha geldi.

''Gümüş yine ne yaptın. Bide kız getirmişsin diyorlar. Neler oluyor? Burada istediğin her şeyi yapabileceğini mi sanıyorsun?''

Elbette gelen Sarı'ydı. Buraya gerçekten çok sık geliyor. Başka işi gücü yok mu?

''Bu seni neden ilgilendiriyor Sarı. Her olaya atlamak zorunda mısın? Kış kış''

Sarı öfkelenip öne doğru fırladı. Tam önüme geldiğinde zaten yanımda olan tahta kılıcı kaldırdım ve bir kesme hareketi yaptım. Elbette boyutsal kılıç tekniğini tam gücüyle kullandım belki bu sefer öldürebilirim.

Kılıç tam kesecek derken elime tahta kılıcıyla vurdu. 

''Ahhh''

''Tekniğin iyi olabilir ama sen zayıfs...''

Sarı konuşurken Avcı olaya dahil oldu. 

''O kullandığın boyutsal elementine ait bir kılıç tekniğiydi değil mi? Onu nereden buldun çok uzun zamandır onun gibi bir şey arıyordum.''

''Yılan öğretti.''Kısa ve net bir cevap. En iyisi.

''Yılan nereden bulmuş peki.''

''Nereden bileyim ben.''

''O büyütmedi mi seni? En azından bunu söylemiştir diyordum.''

''Onunla pek konuşmazdık. Sadece yapılması gerekenleri yapardım. Onun ne olduğuna gelince hiç düşünmedim. Düşünmek ne işime yarayabilir ki.''

''Bir bakıma haklısın her neyse. O tekniği bana öğretir misin?''

Bu arada Sarı kızgın bir şekilde bağrışıyordu. Her neyse şuan Avcı'yla konuşuyorum sırasını beklesin.

''Neden bunu yapayım ki?''

Söylediğimden sonra Avcı bir anda dondu kaldı. Sonucunda hala her istediği alınmış bir kız. O tarz düşünceleri yakında değişir. Bakalım bana ne önerebilecek.

Bu arada elim gerçekten acıdı. Pislik büyük ihtimalle birkaç parmağımı kırmayı planladı. O hayal kurmaya devam etsin. Yakında onu çok fena yeneceğim.

Avcı sonunda karar vermiş gibi görünüyor. Sonunda utana sıkıla konuşmaya başladı.

''Peki karşılığında ne istiyorsun?''

Yere bakıyor ve yüzü de kızardı. Sanırım kendisinin teknik için takasa yeterli olacağını sanıyor. Kesinlikle çooook yanılıyor. Bu hafızamdaki en iyi tekniklerden birisi. Bu tarz bir teknikle mevcut galaksiyi bile satın alabilirim.

''Senin verebileceğin bir şeyi değil boşuna heveslenme.''

Ah yine sinirli moda geçti. Çok garip değil mi? Ne dememi bekliyordu ki. Bir öpücüğün yeter falan mı?

(Y.N.: Gerçekten öyle bir şey bekliyordu...)

''Sen kendini ne sanıyorsun. Ben şuan içinde bulunduğun ül..''

Bup... 

(Sanırım ne olduğunu tahmin ettiniz...)

''Bir şey mi dedin? Tam duyamadım da.''

''Sen kim köpek. Ben bu ül...''

Bup...

''Eee Sarı sen ne diyorsun. Ondan önce neden bana konuşuyorsun. Adamın kemiklerini kıran buydu. Yapma dedim dinletemedim. ''

Yılan (Bilinmeyen mutasyon)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin