Bölüm 94 -Goblin ittifaki

1.4K 214 7
                                    

Avcı dört saat kadar uyuduktan sonra uykusundan uyandı. 

''Avcı niye 4 saatcik uyudun. Çok az değil mi?''

''Bedenim zayıf değil. Birilerinin aksine, bu kadar uyku kendimi yenilemem için yeterli.''

''Hey bende kısa sürede kendimi yenileyebilirim. Büyük ihtimalle senden çook daha hızlı sadece uyumayı seviyorum. Her sağlıklı canavarın sevmesi gerektiği gibi.''

Canavarlar arasında ömürlerini gizlenip uyuyarak geçiren bazı aşırı uyku sever türler bile var. Rahatsız edilmedikleri sürece binlerce yıl hareket dahi etmeden uyuyabilirler. Tabi ezikler bu gruba dahil değil. Yeterli güce sahip olmayanlar sadece uyuyarak hayatta kalamaz. Ah bir saniye Avcı uyurken olanları avcıya aktarayım bari. Bu arada ekranı açtım ve avcıya döndüm.

''Avcı şu ekrandaki bayrak kimin biliyor musun?''

Avcı bayrağı gördüğü gibi sinirli sinirli bana bakmaya başladı.

''Zindanı yaptığın yer bizim geçtiğimiz yola ve buraya yakın bir yer değildi değil mi?''

''Öyleydi. Neden sordun bu bayrağın anlamı ney?''

''Yılan gerçekten yaptığının farkında bile değilsin. Bu basit bir goblin krallığı değil. Goblin krallarından oluşan bir ittifak. En fazla Kral seviye goblinleri olsa bile 10 tane kral seviye goblin var. Ayrıca bu on kişi UGMO'da öğrenci statüsüne sahipler. UGMO'ya girdiğinde kesinlikle peşine düşecekler.''

''Okulda savaşmayın gibi bir kural yok mu?''

''UGMO'yu biraz yanlış düşünmüşsün. UGMO iki kısıma ayrılır. 

1. kısımda savaşmanın yasak olduğu ve UGMO'nun temel eğitim, görev vb. halledildiği yapılar var. O kısım normal öğrenciler için bir çok kısıtlamaya sahip. Bu kısıtlamaların en önemlilerinden bir tanesi normal öğrencilerin orada durabildikleri zamanın kısıtlı olması. Güneşin doğumundan batımına kadar orada durabilirsin sonrasında oradan ayrılmalısın. 

Benim babam onca yıl UGMO'da eğitim görmesine rağmen hala öğrenci statüsüne sahip. Gerçi kendi topraklarını kurunca görev almayı ve eğitimlere girmeyi bırakmış. Topraklarından ayrılmadan topraklarını geliştirmek ona daha mantıklı gelmiş sanırım. Buna rağmen teknik olarak hala UGMO'da öğrenci statüsüne sahip. 

2. kısım biraz daha basit. Basit anlatımıyla UGMO'ya kayıtlı her öğrencinin toprakları bu kısımı oluşturuyor. Her kişinin kendi toprağı için savaşma hakkı var. Ek olarak her toprak sahibi UGMO'nun tarafsız onayıyla anlaşmalar vb. yapabilir. Yani UGMO öğrencileri savaşa teşvik edecek bir sisteme sahip. Ayrıca UGMO dışından öğrencinin topraklarına yapılacak her saldırı UGMO'daki tüm ülkeler tarafından birlikte savunulur. Ama ortak savunma gezegendeki topraklar için geçerlidir.''

''Bir saniye o zaman neden kimse bana karşı birlik olmadı?''

''Ortak savunma yasasına göre öncelikle onların topraklarını ele geçirmiş olmalısın. Senin zindanın ilk başta kimsenin toprağına dahil değildi. İnsanlar orayı senden sonra işgal etti. Ama işin kötü(!) tarafı Goblin krallarını ittifakına yapılan saldırıda ilk saldırıyı biz yaptık ve sen öğrenci değilsin. Teoride sana karşı tüm UGMO birleşebilir. 

Ama daha saldıralı fazla olmadığından haberdar olmamış olabilir. Haberdar olsa bile senin UGMO öğrencisi olup olmadığını onaylamak için önce bir elçi yollaması gerekiyor. Eğer elçi geldiğinde kim olduğunu öğrenirse ve henüz UGMO'da değilsen; bende dahil herkesin düşmanı olursun. 

Gerçi başvuru vb. yapması gerekir o yüzden oraya ulaşması vb. derken sen zaten üye olmuş olursun. UGMO'da önem verilen tek şey güç. Yani biri senin topraklarını ele geçirmişse ve sen ortak savunma için başvuru yapmışsan bile. Rakibinin senin baş vurun onaylanmadan üye olması yeterli. Sonra senin ortak savunma baş vurun iptal olur.''

''Bu hiçte eşitlikçi bir şey değil. O zaman ortak savunmanın mantığı ney?''

''Galaksi dışından gelen geniş çaplı işgaller vb. için bir kural aslında. Üye olurken imzalayacağın anlaşmada bunlardan bahsediyor. Ah bide zekası olmayan bazı garip türler ve şikayetçi olunan zindanlara karşı bu uygulanıyor.''

''Peki benimle birlikte takıldığın için goblinler babanın topraklarına saldırmaz mı?''

''UGMO dediğim gibi güce önem verir. Sen güçlüysen ama diğerleri gidip aileni esir aldığından yenileceksen güçlenmek çok anlamsız olurdu değil mi? Bu şekilde ezikler güçlülere karşı avantaj kazanabilirdi. UGMO güce önem veriyor ama bu güç kişisel güç. Ayrıca herkes girdiğinde ona bir kural belirtilir. Öğrencilerin rahatça güçlenebilmesi için gerekli bir kural. 

'Yaptığın tüm eylemlerden kendin sorumlusun. Sen hariç hiç kimse yaptığın şey için cezalandırılamaz.' 

Bu kural UGMO da en önemli kuraldır. Buna uymayan herkes öldürülür. Tabi başkasının emriyle bunu yapmışsan oda sorumlu olur.''

''Bunu da aşmanın bir yöntemi vardır her halde. Suikast vb. ile.''

''Şu ana kadar bunu yapan herkes yakalandı. Kader ejderhasının bıraktığı bir eşyanın bunun olabilmesini sağladığı söyleniyor.''

Bu kurallar can sıkıcı ama dediği gibi bu kadar kısa sürede bana karşı herkesi harekete geçiremez. Buda demek oluyor ki saldırmayı kesmem gerekmiyor. Avcı'ya göre ancak akşam UGMO'nun merkezine ulaşabiliriz ve merkeze ulaşsak bile akşam olduğundan içeri giremeyeceğiz. Onun yerine avcının evinin içinde bulunduğu UGMO'ya yakın bir şehre gideceğiz. Söylediğine göre bu şehrin içinde bulunduğu topraklar Elf, İnsan ve cüce krallarından oluşan ittifakının ortak topraklarıymış ve içeride savaş yasakmış. Elbette bu 3 kraldan güçlüysen bu kurallara uyman gerekmiyor; onları öldürürsün istediğini yaparsın. Ayrıca iç meselelere karışmadıkları için beni almak için goblinler beni bulmaya gelirse canavarların iç meselesi olduğu için beni şehirden kovarlarmış. Yani bıdıda bıdı... Neden şehirde saklanayım ki beni yakalayamazlar.

''Avcı bu dediklerini düşününce hiç bir şeyi umursamadan saldırmamı engelleyecek bir şey yok değil mi?''

''Elçiye kendi topraklarında saldırmadığın sürece sorun olacağını sanmıyorum. Elçinin bayrağının üstünde büyük bir ağaç olur o bayrağa sahip olanı öldürürsen UGMO'ya direk meydan okuma sayılıyor. Ama elçi konusunda da endişelenmene gerek yok. Onu içeri kabul etmesen bile bir şey yapamaz. Sana karşı bir hareket yapma yetkisine sahip değil. Onu görünce umursama yeter. Ek olarak elçi senin topraklarına geçmeden önce ölürse suçu senin üstüne kalmaz. Mesela dışarı çıkmadan şehri kuşatıp elçileri öldürürsen kimse seni suçlamaz.''

''Niye bu kadar şeyi bana anlattın ki. Tek söylemen gereken elçiyi öldürme yeter demekti. Eminim bu söylediklerini üye olduğum andaki sıkıcı konuşmada da söyleyecekler. Şimdi söyleyeceklerini bildiğim için konuşmaları dahada sıkıcı olacak. Bunun üstüne sanırım bir kaç şehir yakmadan sakinleşemem...''

Yılan (Bilinmeyen mutasyon)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin