Kendimi 12 metre boyuna getirdim. Sonrasında bu sınırım değilmiş gibi hissettim ve 24 metre olana kadar uzamaya devam ettim. Ahh tek kullandığımda boyut geliştirme seviye atladı. Boyutsal yatkınlığım sebebiyle daha kolay mı oluyor acaba her neyse düşük seviyeler zaten kolay.
''Heey kertenkele uyan bakalım. Yeterince uyumadın mı?''
Gözlerini açtı ve küçümser bir bakışla bana baktı. Bedeninden yayılan garip bir basınç olduğunu hissedebiliyorum. Ahh bu kertenkele biraz kendini beğenmiş mi oldu?
''Küçük kertenkele bu havlar da neyin nesi? Yine iyi bir sopa mı istiyorsun?''
Vücudundan çılgın bir ısı yayılmaya başladı. Altındaki toprak kızarıyor. Ah erimeye başladı. Toprağı eritecek bir ısı bu evrim ona gerçekten yaramış gibi. Ateş yatkınlığım 10. seviye olmasa şu an gerçekten sorun yaşıyor olurdum.
Bana biraz daha baktıktan sonra şekli küçülmeye başladı. Bedenini oluşturan demir eriyip merkezinde toplanıyor. Son olarak altındaki toprak eriyerek odanın yarısını kaplayan bir lav gölü oluşturdu. Lavların merkezinden bir insan silueti yavaşça bana doğru yürüyor.
Ahhh bende neyi unuttum diyordum. Kral yılana dönüştüğüme göre artık hafızamda olan yardımcı yetenekleri kullanabilirim.
Ejderhanın şekli sonunda seçilmeye başladı. Onca lav ve ateşin içinde seçemiyordum. Önüme geldi ve tiksinmiş gibi bir ifadeyle önümde diz çöktü. Nedense kuyruğum hafifçe titriyor. Şu ifadesi sinir bozucu.
Şekil olarak 18 yaşındaki bir insan dişisine benziyor. 1.60 boylarında görünüş olarak düşünürsek daha önce onun kadar güzel bir insan görmedim. Gerçi o bir insan değil. En azından Avcı gibi bir tahta değil. Şimdi düşününce şeklini istediği gibi değiştirebiliyor olmalı. Böyle düşününce görünüşü mantıklı.
''Bu asil ejderha istemese de siz ezik Yılan'ın emrinde.''
Ahh bu ejderhaların yılanları küçük görme olayımı. Bir köle için biraz fazla cesur. Tüm ejderhalar akıl hastası. Ah iyice gerildim şunu iyice bir pataklamak istiyorum.
Basit bir istekle birlikte ilk doğduğum buzul bölgesine ışınlandık. Volkanın oluşturduğu erimiş alan hala duruyor. Ve volkandan lav çıkmaya devam ediyor. Eskisi gibi çılgınca patlamasa da hala aktif.
Çevremizde büyük bir dağ. ve volkanın oluşturduğu delikten başka dikkat çeken bir şekil yok. Basit element ruhlarının dev sayılarda çevremizde dolaşması garip olan tek şey. Bunlar hala kapışıyor mu?
Tüm çevrede farklı elementten ruhlar birbirine girmiş durumda düşük seviye saldırılar ortalıkta dolaşıyor.
Ejderha çevresine baktıktan sonra ejderha haline geri döndü.
''Senin burnun fazla kalkmış. Hadi kimin daha güçlü olduğunu görelim.''
Bana küçümser bir bakış attı.
''Peki bundan benim çıkarım ne olacak.''
Hala çıkar soruyor bu aptal kendisini ne sanıyor.
''Yeterince güçlü değilsen bir işime yaramazsın. Seni zindanın alt katına hapsederim ömrün boyunca orayı korumaktan başka hiç bir şey yapmazsın. Eğer kazanırsan hiç bir şey kazanamayacaksın. Yine dediğimi yapmaya devam eden bir köle olacaksın. Gerçi beni yenmen mümkün değil.'' Yeni yeteneklerimi denemek istiyordum. Bu iyi bir fırsat.
Ejderha sinirli bir bakışla bana bakıyor. Küçük çöp gerçekten de sinirimi bozuyor. Işınlarken mesafemizi artırdığım için aramızda yaklaşık 200 metre mesafe var. Ahh neden bilmiyorum ama kanım kaynıyor. Kavga etmek çok tehlikeli acaba bundan bu kadar zevk almamın sebebi ney.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yılan (Bilinmeyen mutasyon)
Фэнтези''Senin için tohumlanmış bir galaksi, senin için seçilmiş bir gezegen... Git ufak yavru ve zamanı gelince ortaya çıkıp ne olduğunu göster. Diğer ırklar tarafından keşfedilip bir av mı olacaksın; yoksa diğer ırkların hepsini avlayan bir avcı mı?'' ...